El Bab'da destansı kahramanlıklar sergileyen askerlerimizin çok
güç koşullar altında yaptığı mücadeleyi anlatan yazımdan
sonra “Hayrola, siz de mi AKP'yi destekler
oldunuz?” diye soranlar çıktı.
Hemen belirteyim; AKP'nin başından beri eleştirdiğim Suriye
politikası ayrı, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin PYD/ PKK terör
örgütüyle IŞİD denilen caniler güruhuna karşı verdiği mücadele ayrı
konular…
Kaldı ki hatalarını gördükçe eleştirmeye devam edeceğimiz AKP,
ülkemizin yaşamsal çıkarları adına doğru bir iş yapmış olsa, sırf
muhalefet olsun diye karşı mı duracağız?
* * *
El Bab cehennemi öyle bir yer ki, dağ-taş el yapımı
patlayıcılarla (EYP) dolu. Askerlerimiz şu ana kadar yaklaşık 2.500
EYP ile 42 mayını imha etmiş durumda.
Dağ-taş deyimini de boşuna kullanmıyorum! Güvenlik
Uzmanı Abdullah Ağar'ın verdiği bilgiye göre; El Bab ve
çevresinin patlayıcı ekilmiş bir tarladan farkı yok!
IŞİD canileri ilk bakışta kaya parçasına benzeyen, harekete duyarlı
sensörlerle patlatılan binlerce kamufle EYP üretip tuzaklıyor.
Kayalar oyuluyor ve içleri, RDX denilen ve ancak düzenli ordularda
bulunan patlayıcıların yanısıra, yüzlerce demir bilye, cıvata,
somun ve çiviyle dolduruluyor. Bu tuzaklar, askeri bir aracın
yanından geçmesi halinde veya Mehmetçik bir kayayı siper olarak
kullanmaya kalktığında, uzaktan kumandayla infilak ettiriliyor…
Burada temel soru IŞİD'in onca RDX'i ve diğer profesyonel
patlayıcıyı nereden bulduğu?..
* * *
Arazide durum böylesine tehlikeli de yerleşim bölgelerinde
farklı mı?
Hayır. Hatta daha da ürkütücü!..
IŞİD tuzaklanmış patlayıcıları bina yapılarına uygun malzemelerle
kamufle ederek, örneğin bir duvardaki tahta kaplamaların altına, ya
da evin girişindeki merdiven taşlarının içine yerleştirerek ÖSO'nun
veya askerimizin gireceği anı bekliyor. O an gelip ortam
hareketlendiğinde de ortalık cehenneme
dönüyor!..
Basit bir EYP'nin etkisiz hale getirilmesi 3-4 saati
alıyor. Sofistike patlayıcıların imhası ise 10-12 saati
bulabiliyor. Bu işlem sırasında bomba imha uzmanlarımız hem açık
hedef haline geliyor, hem de her an havaya uçma tehlikesiyle karşı
karşıya kalıyor.
* * *