Hiç unutmuyorum, gündeme bomba gibi düşen kötü haber, 17 Ocak 2014 Cuma günü akşam saatlerine doğru gelmişti.
FETÖ'nün talimatları doğrultusunda hüküm verdiği öne sürülen Yargıtay 5'inci Ceza Dairesi, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın hapis cezasını onamıştı.
Karara göre; daha önce şike kumpasından 1 yıl süreyle cezaevinde kalan Başkan, 3 yıl, 8 ay 15 gün daha demir parmaklıkların ardında yatacaktı!
Hukukçular, Aziz Bey'in, pazartesi sabahı yeniden cezaevine girebileceğini söylüyorlardı.
Böylece şike kumpası operasyonlarının yapıldığı 3 Temmuz 2011 tarihinden itibaren eşi görülmedik bir kenetlenmeyle Başkan ve yönetimine sahip çıkan Fenerbahçe camiası için zorlu bir süreç daha başlıyordu…
* * *
Ertesi sabah -bir kumpasla cezaevini boylamayı da göze alarak- cadı avını sürdüren FETÖ'cülere başkanın yalnız olmadığı mesajını vermek için doğruca Ülker Arena'ya gittim.
Aziz Bey oradaydı ve her zamanın aksine, çevresi çok kalabalık değildi! “Başkan seni böyle bir günde yalnız bırakamazdım. O nedenle geldim” deyince, gözleri buğulandı. Tribünde yan yana oturarak Tarsus Belediyespor'la oynayan kız basketbol takımımızı destekledik. Açık farkla kızlarımızın kazandığı maçın ardından önemli bir görüşme için içeriye geçtik…
* * *