Müjdat Gezen Tiyatrosu, 1 Eylül akşamı, Marmaris’te yaklaşık 3
bin seyirci önünde “Yalandan Kim Ölmüş’’ü
oynuyordu.
Sıra “Halk Arenası’’ bölümüne gelince,
bir sürpriz yaptı “Kadim Dostum” Müjdat
Gezen, beni sahneye çağırdı.
O gün SÖZCÜ yazarları köşelerini boş
bırakmış, böylece demokrasi ve basın özgürlüğü tarihine
geçecek “Çok anlamlı” bir protestoya
imza atmışlardı.
* * *
Sahnede SÖZCÜ’ye yapılan ağır baskıları ve
yargı eliyle sürdürülen zulmü anlatırken, ön sıralarda oturan bir
kadın seyirci aniden haykırmaya başladı:
“SÖZCÜ susarsa Türkiye susar!..’’
Kısa bir sessizliğin ardından bu kez orta bloktaki 15-20 kişilik
bir grup, ona katıldı.
Haykırışlar müthiş bir hızla artıyordu. Sonra diğerleri…
Derken…
Arka sıralar ayağa kalktı. Artık herkes adeta “Marş
söyler” gibi “SÖZCÜ susarsa Türkiye
susar’’ diye bağırıyor, slogan tüm Marmaris’te
yankılanıyordu.
Yazarken bile tüylerimi diken diken eden bu unutulmaz
anları, değerli konuklarımızın coşkulu katılımlarıyla Bodrum, Datça
ve İzmir Bornova’daki gösterilerimizde de yaşadık.
* * *
Ege’den yükselen sesler, halkın demokrasiye ve basın özgürlüğüne
sahip çıkmaya kararlı olduğunu gösteren güçlü bir meydan
okumaydı.
(Bu satırları turnemizin finalini yapacağımız Karşıyaka’daki
oyundan önce yazıyorum. Ama değerli Karşıyakalıların da basın
özgülüğüne yönelik faşizan baskıları protesto edeceklerine ve
SÖZCÜ’ye her zamandan daha fazla sahip çıkacaklarına yürekten
inanıyorum…)
Çünkü Egeliler susmamak gerektiğinin, sustukça
zulmün “Tüm muhaliflere
yöneleceğinin” bilinci içindeler…
* * *
Gittiğimiz her yerde yurttaşlar sanki “Ağız birliği” etmişçesine “Yetti artık! Şehit haberleri yüreğimizi yakıyor. AKP iktidarının, cenaze törenlerinde acılarını dile getiren şehit yakınlarına gaddarca müdahale edip bazılarını gözaltına aldırması; sözün bittiği yer oluyor. Bu zihniyete cezanın ne olduğunu 1 Kasım’da sandıkta göstereceğiz’’ diyor.