Dalgalar halinde gelen cadı avı tüm hızıyla sürüyor, kumpas
davalarının vitrindeki ismi Savcı Zekeriya Öz'ün elinden gelse,
İstanbul'un yarısını Silivri zindanına atacağı söyleniyordu.
İktidara muhalefet eden herkes, “Acaba sıra bana ne
zaman gelecek” diye bekliyordu.
Hedefteki isimler zindana gidecekleri güne kadar
itibarsızlaştırılıyor, akla hayale gelmedik iftiralarla karalanıyor
ve böylece kendileriyle ilgili operasyona haklılık kazandıracak
zemin hazırlanıyordu.
Hedeftekilerden biri de bendim!..
* * *
İşte o süreçte (2010) gazeteci Nedim Şener
kardeşim,hayatıma ayna tutan “İşte
Hayatım” kitabını yazdı.
Kitapta cadı avının hedeflerinden biri oluşumun nedenlerini şöyle
anlattım:
“Star TV'de halkı doğru bilgilendiren haberlerimiz, vaktiyle bana
(ilkeli yayıncılık anlayışım nedeniyle) teşekkür
edencemaatin çok şiddetli tepkisini çekti. Cemaate yakın
olduğu bilinen yayın kuruluşlarında hakkımda inanılmaz iftiralar ve
saldırılar yer almaya başladı. Hatta yaftalamaya her zaman karşı
olan (!) bu çevreler beni, ‘Ergenekoncu ve davayı sulandıran kişi'
olarak yaftalamaktan özel zevk aldılar!..”
* * *