Elekdağ, ABD’de 6 Kasım’da yapılacak Temsilciler Meclisi seçimlerini hatırlattı ve şu tespiti yaptı: “Trump halk desteğini büyük ölçüde yitirdi. Bu seçimde çoğunluğu kazanamazsa 2020’de yapılacak başkanlık seçimlerini kazanması tehlikeye düşecek. Evanjelist kitlenin oyu için krizi alevlendiriyor”
Sevgili okurlarım,
Türk-Amerikan ilişkileri şu sıralarda olağanüstü gergin ve o kadar
da karmaşık bir dönemden geçiyor. Ankara ile Washington arasında
FETÖ’nün iadesi, kuzey Suriye’de ABD desteğiyle PYD/PKK
hakimiyetinde garnizon devlet kurulmasına yönelik çabalar,
F-35’lerin tesliminin askıya alınması, Rus S-400 füzelerinin alımı
nedeniyle Türkiye’ye yaptırım öngörülmesi, İran’a yönelik ABD
ambargosu, Türkiye’ye uluslararası kredi kuruluşlarından sağlanacak
mali desteklerin engellenmesi gibi çözüm bekleyen gayet çetin
sorunlar bulunuyor. Şimdi bunlara bir de ajanlık faaliyeti
yürüttüğü iddiasıyla 2016’dan bu yana tutuklu olan Evanjelist rahip
“Brunson Krizi” eklendi. Önce ABD Başkan Yardımcısı Pence, sonra da
Başkan Trump, rahip Brunson’un haksız yere tutuklandığını iddia
ederek AKP iktidarını hakaret dolu ve emredici bir lisanla tehdit
ettiler. Hemen serbest bırakılmasını, aksi takdirde Türkiye’ye ağır
yaptırımlar uygulayacaklarını açıkladılar. Bu küstahlıkla da
yetinmeyip Brunson’un tutukluluğundan sorumlu oldukları
gerekçesiyle Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile İçişleri Bakanı
Süleyman Soylu’ya karşı yaptırımlar uygulanmasını öngören bir karar
aldılar. Böylece krizi daha da içinden çıkılmaz bir hale
dönüştürdüler.
Tüm öngörüleri doğru çıkan bilge diplomat, emekli Büyükelçi Sayın Elekdağ ile bugünkü söyleşimizde, krizin ardındaki nedenleri ele alacağız..