Yaklaşık 10 gün önce, Anadolu’da bir yer… Gece…
En yakın ilçeden 40 kilometre uzaklıkta, güçlükle ulaşılabilen, dağ başında yoksul bir köy…
Köyün 25 öğrencili ilköğretim okulunun lojmanındaki ölgün ışık henüz sönmüş değil…
Çünkü yeni atanan gencecik 2 kadın öğretmen, ertesi günkü derslerine hazırlanıyorlar…
Derken bir el kapıya vurmaya başlıyor:
“Öğretmenim açar mısınız?..”
Gecenin içinde yankılanan bu ses, kardelen öğretmenlerin hiç de yabancısı değil!
Hemen kapıyı açıp öğrencilerini içeri alıyorlar.
“Hayrola neden geldin“ demeye bile vakit kalmadan çocuk soruyor:
“Öğretmenim siz Atatürkçü müsünüz?”
Öğretmenler şaşkınlıkla birbirine bakıyor..
“Evet ama bunun için gelmene ne gerek vardı?..”
“Kahvede muhtar ve babamlar konuşuyorlar. “Tüh be, bu gelenler de Atatürkçü çıktı” diyorlar! “Bilesiniz istedim öğretmenim!..”