Oysa aynı Suudi Arabistan, emperyalizmin “Arap Baharı” adı altında pazarladığı Büyük Ortadoğu Projesi’nin Suriye’yi bölüp parçalama operasyonu başladığında Türkiye ile birlikte ABD’ nin en büyük destekçilerinden biriydi.
Peki Suudi Arabistan, Suriye’nin parçalanmasını isteyen ABD’ye rağmen bu adımı atarken, Türkiye, çoktan yapması gereken benzer hamleyi neden sürekli erteliyor?
Üstelik Türkiye ile Suriye ilişkileri normalleştiğinde; PKK’nın garnizon devlet kurması engelleneceği gibi, her geçen gün daha büyük sosyal ve ekonomik sorun olmaya başlayan sığınmacılar da ülkelerine döner.
Böylece ülkemiz iki beka tehdidini bertaraf etmiş olur.
★★★
Türkiye’yi yönetenlere Suriye Krizi’nin patlak verdiği tarihten bu yana uygulanan politikanın, ülkemizin Cumhuriyet tarihi boyunca yaptığı en büyük dış politika yanlışı olduğunu bir kez daha hatırlatmakta yarar var.
Bunu ben söylemiyorum.
Tüm öngörüleri doğru çıkan emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ, krizin ilk gününden itibaren dile getiriyor ve aşağıya alıntıladığım “Bu vahim yanlıştan dönün” uyarısında bulunuyor: