Sevgili okurlarım,
Tüyler ürperten şu yanlışlardaki ısrara bakar mısınız?
Ankara, IŞİD’in ülkemizde bürolar açmasına, asker devşirmesine ve propaganda faliyetlerinde bulunmasına müdahale etmedi.
Ankara, ayrıca, IŞİD’in diğer bazı karanlık Selefi örgütlerle birlikte, Türkiye topraklarını ve Güneydoğu sınır bölgesini geçiş ve lojistik üssü olarak kullanmasına da göz yumdu.
Şehirlerimizde bombalı katliamlar düzenlemeye hazır cihatçı katillerin kurdukları hücrelerde yuvalanmaları ve sınırlarımızın terör örgütlerinin cirit attığı yol geçen hanına dönüşmesi
işte bu tutumun
sonucudur.
Washington’un ısrarlı uyarılarına direnerek uzunca bir süre bu politikayı uygulayan AKP iktidarı, sonuçta baskılara dayanamayıp, IŞİD’e karşı aktif bir politika izlemeye karar verdi.
Bunun sonucu olarak Başkan Obama’nın Özel Temsilcisi emekli General John Allen ile müzakere masasına oturdu.
Bu duruma tepki gösteren IŞİD, tutumunu değiştirmediği takdirde Türkiye’ye ödeteceği bedelin boyutlarını, Suruç katliamıyla gözler önüne serdi.
Ankara’nın, İncirlik Üssü’nün IŞİD’e karşı yapılacak hava operasyonlarında kullanılmasına yeşil ışık yakması, İncirlik Üssü’nü, ABD’nin başını çektiği uluslararası koalisyonun
IŞİD’e karşı uzun erimli
savaşın merkezi haline getirdi.