Sevgili okurlarım,
Gün geçmiyor ki yüreklerimizi dağlayan bir terör olayı yaşamayalım.
Ne yazık ki ülkemiz, PKK'nın Dolmabahçe'deki canlı bomba eyleminin
ardından, Kayseri'deki intihar saldırısıyla sarsıldı. Acı kayıplar
verdiğimiz bu menfur saldırıların hemen sonrasında bu kez
El-Bab'ta, IŞİD'e karşı savaşan kahraman askerlerimizin şehit
oldukları intihar saldırıları gerçekleşti.
Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un polis memuru terörist
Mevlut Altıntaş tarafından katledilmesi herkesi şoke etti. Suikast,
ülkemizin uluslararası algısını daha da kararttığı gibi, dünya
gündemine de ciddi bir sorun olarak oturdu. Bu kaotik
ortamda Ankara, Suriye Krizi'ne çözüm için işbirliğini
öngören bir “ortak bildiri”'yi 20 Aralık'ta Moskova'da, İran ve
Rusya ile birlikte imzalayarak “Esad'ı devirme” politikasına son
verdi.
* * *
Dış politika konusunda tüm öngörüleri doğru çıkan bilge diplomat, emekli Büyükelçi Sayın Şükrü Elekdağ ile yaptığımız söyleşide ilk olarak “Ortak bildiri Türkiye'nin ulusal çıkarlarıyla ne ölçüde uyumlu” sorusunu yönelttim.
SURİYE POLİTİKASINDA RADİKAL DEĞİŞİM