Tüm öngörüleri doğru çıkan emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ’dan Doğu Akdeniz’deki enerji kaynakları krizi konusunda çarpıcı açıklamalar:
Elekdağ, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de acilen ‘Münhasır Ekonomik Bölge’sini ilan etmesi gerektiğinin altını çizdi. “Aksi takdirde ulusal hak ve menfaatlerimiz ağır zarara uğrayacaktır. Bu konuda sorumluluk hükümetindir” dedi.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan’ın uygulamak istediği Sevilla Haritası’na göre, Türkiye, Doğu Akdeniz’de 148 bin kilometrekarelik, yani Kıbrıs Adası’nın 11 katı kadar bir alanı kaybediyor.
Sevgili okurlarım,
Tüm öngörüleri doğru çıkan emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ ile
söyleşimizin dünkü bölümünde Doğu Akdeniz’deki yetki alanları
konusunda Türkiye ve Kuzey Kıbrıs ile Rum -Yunan ikilisi arasındaki
ihtilafı, AB’nin East Med Gaz Boru Hattı Projesi’ne atfettiği
stratejik önceliği ve Türkiye’yi Akdeniz’den dışlamayı hedefleyen
şer ittifakını ele aldık. Bu ittifak Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum
Yönetimi (GKRY), İsrail, Mısır ve AB’den oluşuyor. Fransa ve ABD
tarafından da destekleniyor. Söyleşimizin bugünkü son bölümünde ise
Türkiye’nin hak ve menfaatlerini koruyabilmesi için Doğu Akdeniz’de
vermesi gereken çetin mücadeleyi ve bu doğrultuda neler yapması
gerektiğini irdeleyeceğiz.
★★★
UĞUR DÜNDAR
(U.D.): Sayın Elekdağ, Dışişleri Bakanlığı,
Türkiye’nin Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) ilanına hangi nedenlerle
muhalefet ediyor?
ŞÜKRÜ ELEKDAĞ
(Ş.E.): Dışişleri Bakanlığı’nın Doğu
Akdeniz’de MEB ilanı konusundaki görüşü şöyle: “MEB ilanı,
uluslararası hukuk bakımından özünde balıkçılıkla ilgilidir.
Nitekim petrol ve doğalgaz hakları, MEB ilan edilmeden de kıta
sahanlığı hakları çerçevesinde korunabilmektedir. Doğu Akdeniz’de
MEB ilan edilmesinin kıta sahanlığımızdaki haklarımız bakımından bu
aşamada ilave bir getirisi bulunmamaktadır…”
“Karasularımızdan başlayan kıta sahanlığımız 32 derece 16 dakika 18
saniye Doğu boylamının batısından itibaren Mısır-Türkiye
ortay hattını takip ederek 28 derece Doğu boylamına kadar
uzanmaktadır. Ancak, 28 derece Doğu boylamının batısındaki Türk
kıta sahanlığının hangi noktaya kadar uzanacağı, Akdeniz ve Ege’de
tüm ilgili kıyıdaşlar arasında hakkaniyete dayalı sınırlandırma
anlaşmalarının yapılmasıyla belli olacaktır.” Tabiatıyla
GKRY ile sınırlandırma, ancak Kıbrıs meselesinin çözülmesinin
ardından mümkün olabilecektir.