Önceki gün Ege kıyılarındaki insan kaçakçılığı trafiğini çok iyi
bilen biriyle tanıştım.
Adını ve görevini açıklamayacağıma söz verdiğim için, rahatlıkla
konuştu. AB ile yapılan anlaşmalar gereği şimdilik
durmuş gibi görünen, ama her an yeniden başlayabilecek trafikle
ilgili tüylerimi ürperten şeyler anlattı.
Söylediklerini okuduğunuzda sizin de ağzınızın bir karış açık
kalacağına inanıyorum.
* * *
Sığınmacılar kendilerini Ege adalarına geçirme sözü verip,
paralarını aldıktan sonra, gece karanlığında bizim kıyılara bırakıp
kaçanlara karşı, yeni yöntemler geliştirmişler. Artık
karşıya geçilip oradan “Evet şu anda (….) adasındayız” mesajı
gelmeden, kaçakçılara para verilmiyormuş! Bunun için de tıpkı
bankalardaki kiralık kasalara benzer, çift anahtarla açılan emanet
yerleri kullanılıyormuş!
Örneğin İzmir'den Sakız adasına 100 sığınmacı geçirilecek ve kişi
başına biner dolar alınacak! Kaçaklar toplanan parayı
güvendikleri bir adamlarına teslim ediyor, o da insan ticareti
simsarıyla birlikte, Basmane'deki bir otelin içinde bulunan
“emniyetli” yere geliyor. Kasa çift anahtarla açıldıktan sonra para
içine bırakılıyor. Kaçaklardan “geçtik” mesajı gelince, bu iki kişi
yeniden buluşuyor ve kasa yine çift anahtarla açıldıktan sonra,
paralar simsara teslim ediliyor!..
* * *