Bir anayasa düşünün ki, “tek adama” ölümsüzlük hariç tüm
yetkileri ve gücü versin!..
Egemenlik Türk Milleti'nden alınıp Saray'a
gitsin!
“Tek adam” partili olsun, yardımcılarını,
bakanlarını ve milletvekillerini o seçsin!..
Dilediği zaman Meclis'i feshedebilsin!..
Elinde “Demoklesin Kılıcı” gibi fesih
yetkisi bulunduğundan, istediğini yapsın ama en vahim yanlışlarında
bile Meclis'e hesap vermesin!..
Başta Anayasa Mahkemesi olmak üzere tüm yüksek yargıyı
ağırlıklı olarak o belirlesin!..
Bürokrasinin üst düzey kadrolarını o tayin
etsin!..
“Liyakat” onun layık gördüklerine ait
olsun!..
Genelkurmay Başkanı'nı, kuvvet komutanlarını o
seçsin!..
Onun düşündüğü gibi düşünmenin adına “düşünce özgürlüğü”
denilsin!..
* * *
Uzatmayayım…
Bir 23 Nisan günü Başbakanlık koltuğuna oturan öğrenciye
söylediği “Artık yetki sende. İster asarsın, ister kesersin”
söylemi hayata geçsin!..
* * *
Yapmayın, etmeyin!..
Bunun tuzak olduğunu söyleyerek hem ülkesine, hem de
demokratik-laik parlamenter sisteme sahip çıkanlara… Başta FETÖ
olmak üzere tüm terör örgütlerinin hışmına uğrayıp ölüm listelerine
girenlere… 15 Temmuz'da “Yaşasın demokrasi, yaşasın Cumhuriyet”
diyerek darbecilere karşı dimdik duranlara… Oslo'dan başlayarak eli
silahlı terör örgütü ile yapılan tüm pazarlıkların ve yaşananların
yanlış olduğunu haykıranlara… “Hayırcılar teröristtir” diyerek
iftira etmeyin!…
Korkutarak, sindirerek, milleti kamplaştırarak “Hayır”cıları
vazgeçirebileceğinizi düşünmekten vazgeçin!..