Dün sabah, telefonum çaldı.
Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu’nda sekreter olarak görev yapan değerli kardeşim Nazra Özalp ağlayarak arıyordu.
“Hayrola kardeşim ne oldu?” diye sordum…
Hıçkırıklar arasında “Sizi veterinerden arıyorum, kedim ölüyor Uğur Bey…” diyebildi.
Onu, yüreğindeki acının ne denli derin olduğunu çok iyi anlıyorum.
Çünkü kısa bir süre önce biz de, önce kedi koronasına yakalanan kedimizi, sonra da 15 yaşındaki köpeğimizi kaybettik.