Önceki gün değerli dostum Eczacı Mehmet Müderrisoğlu aradı.
Cumhuriyet tarihinin ilk eczacılarından olan babası Kemal Müderrisoğlu”ndan devraldığı bayrağı başarıyla taşıyan Mehmet Bey, günlerdir uykusunu kaçıran bir olayı anlattı:
“Geçen hafta İstanbul’a lapa lapa karın yağdığı günlerin birinde, Kadıköy’deki Halk Ekmek büfesinin önünden geçtim. Yoğun kar yağışına rağmen büfenin önünde uzun bir kuyruk vardı. Görevliye yaklaşıp, askıda ekmek için bir miktar para verdim. Görevli, bu yardımın kaç kişiye ne kadar ekmek aldırdığını görmem için orada durmamı rica etti. Dikkat ettim, sıradakilerden bazıları 10 ekmek alıyordu. Ortalama sayı 5 civarındaydı. 10 ekmek alan birine ‘Bu kadar çok ekmeği ne yapacağını’ sordum. ‘Beyim’ dedi. ‘Biz evde 6 kişiyiz. Ben, hanım ve 4 çocuk… Onları nasıl doyurayım ki? Ancak ekmek ve makarna ile beslenebiliyoruz…”
★★★
Bu sözleri işitince beynimden vurulmuşa döndüm.
Sebze, meyve yemeden, vitamin ve mineral almadan büyüyen o çocukları düşündüm. Düşündükçe uykularım kaçtı ve sonuçta; çeşitli sebzeler...