Uğur Gürses Hürriyet Gazetesi

10 maddede kur neden arttı

DÖVİZ kurunda son bir ayda yaklaşık yüzde 10’luk artış var. En başta nedeni, değişen uluslararası konjonktür. İkincisi de içeride bozulan enflasyon ve bekleyişler. Buna tam tersi “faizleri indirme”...

28 Ekim 2017 | 750 okunma

DÖVİZ kurunda son bir ayda yaklaşık yüzde 10’luk artış var. En başta nedeni, değişen uluslararası konjonktür. İkincisi de içeride bozulan enflasyon ve bekleyişler. Buna tam tersi “faizleri indirme” çabası eklenince, bir de içeride yalanlansa da bankalarımızla ilgili çeşitli iddialar içeren haberler yayıldıkça TL değer kaybediyor. Hatta, buna bağlı olarak “TL’ye operasyon yapıyorlar?” yorumlarını da duyuyoruz, en başta TL’ye operasyon yapılabilecek zayıflıkta bir ekonominiz ve finansal koşullarınız olduğunu dünyaya ilan etmek haksızlık olur.

PEKİ NE OLUYOR? 10 MADDEDE BAKALIM:


1- Son birkaç aydır enflasyonda gerileme değil, özellikle çekirdek enflasyonda yükseliş eğilimi ortaya çıktı. Çekirdek enflasyon yüzde 11’e çıktı. Bu da, Ankara TL faizlerini aşağı bastırmaya çalışırken, artan dolarizasyon kur üzerinde baskı yaratıyor.

2- ABD’de Merkez Bankası Fed’e, “Cumhuriyetçi” bir adayın atanması olasılığı güçlendi. Trump’ın kafasında üç aday vardı; Jerome Powel, John Taylor ve  Janet Yellen. Ama Kongre’de senatörlere kapalı kapılar ardında nabız yoklaması yaptığı ve büyük bir çoğunlukla Taylor’ın adının telaffuz edildiği sızdırıldı. “Kurallı para politikasının” babası sayılan Taylor’ın başkan olması durumunda, daha “şahin” bir para politikası izlenmesi olasılığı doları güçlendiriyor.

3- ABD’de uzunca süredir düşük olan uzun vadeli faizlerin sonuna gelindiği düşüncesi kabul görmeye başladı. Özellikle büyük fonları yöneten uzmanlar, faizlerin yukarı doğru seyredeceğine dair görüşlerini açıkça paylaşmaya başladılar. 10 Yıllık ABD devlet tahvili faizleri Çarşamba günü yüzde 2.40’ı geçerek, mayıs ayından bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Bu seviye, “önemli bir eşik” olarak görülüyordu. Bu yukarı yönlü tarihsel dönüşün yeniden düşüşe dönmesi artık mümkün görülmüyor. 1981’deki yüzde 16’lık bir faiz seviyesinden sürekli düşüşle yüzde 2’lere kadar inilmişti. “Sürekli gerileyen faizler dönemi” olarak adlandırılan bu dönemde tarihsel bir son olabileceği dillendiriliyor. Yeniden yükselişle kısa sürede yüzde 3, hatta kimi büyük fon yöneticilerine göre 2020’de yüzde 6’ya ulaşılabilecek. ABD’de tahvil faizinin yükselmesi dolar endeksini yukarı çekiyor. Bu da TL’ye değer kaybı getiriyor.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kur, piyasa ve merkez bankası bağımsızlığı 13 Temmuz 2018 | 717 Okunma Bütçe hakkı yetim kalmasın 10 Temmuz 2018 | 319 Okunma Yolları çatallanan bahçe 06 Temmuz 2018 | 348 Okunma Seçim bitti geçim sınavı başlıyor 03 Temmuz 2018 | 281 Okunma Küresel yokuşta pahalı bir bedel 29 Haziran 2018 | 341 Okunma