Şubat ayında tüketici fiyatları yüzde 0.73 artarken, yıllık artış yüzde 10.26’ya geriledi. Yurtiçi üretici fiyatları da yüzde 2.68 yükselirken, yıllık artış yüzde 13.71’e çıktı. Şubat enflasyonuna damgasını vuran yüzde 2.2 artan gıda fiyatları olurken, gıdadaki yıllık artış da yüzde 9.9’la yeniden çift haneye yaklaştı. Analistlerin tüketici fiyatları artışında beklentisi ortalama yüzde 0.50 civarında idi.
DÜN şubat ayına ait enflasyon verileri açıklandığında şu oldu; döviz kuru 1 kuruş arttı. Peki neden? Basit bir nedeni var; gerçekleşmenin “beklenen” aylık enflasyondan yüksek çıkması ve hali hazırda yükselen enflasyonun gerisinde kalan Merkez Bankası’nın hiçbir politika tepkisi vermeyecek olması. Yani “vatandaş tipi korunmanın” işlemeye devam edecek olması; dolarizasyona açılan kapı aralığının biraz daha açılması. Dünkü bu verilerle en iyimser hali ile “tek haneye” razı bir enflasyon görünümü arzulayanlar bile bu olasılığı ötelemek zorunda kalacak. Zira enflasyonda aylık serilerde takvim ilerledikçe daha düşük fiyat artışlarının seriye girmesi, yüksek artışların ise geride kalarak seriden düşmesi “beklentisi” ile “baz etkili bir enflasyon düşüşü” rüyası vardı. Bunun pek de istendiği ölçüde olmadığı görülüyor. Olmuyor çünkü “aynı derede iki defa yıkanılmaz.” Yurtiçi üretici fiyatlarındaki fahiş artışın iki kaynağı var; ara malı ve sermaye malı üretimindeki fiyat artışlarındaki yüzde 20’lik ivme devam ediyor.
Ara malı fiyat artışı 2017 şubat-aralık arasında yıllık yüzde 20’nin üzerinde artış seyrini korurken, bu yıl ocak ayında yüzde 17’lik bir artışa gerilemişti. Şubat ayına ait verilerde yüzde 17’lik yıllık artış korunurken, son 3 aylık ortalama eğilimin yüzde 20’lik bir ivme taşıdığı görülüyor. Özeti şu; temel imalat maliyetleri “yüzde 20’lik bir otoyolda” ilerliyor.
YÜZDE 17-18’LİK ARTIŞ
Şubat ayında üretici fiyatlarını etkileyen en önemli unsurlardan biri; yüzde 21’lik gaz ve elektrik üretim fiyatlarındaki sert aylık artışlar. Tüm bunlara neden olan asıl etkenlerin başında döviz kuru artışı, diğeri de uluslararası piyasalardaki metal ve enerji başta emtia fiyat artışları. Sanayi üretim girdi maliyetleri yüzde 20’ye yakın bir seyir izlerken nihai imalat sanayi üretimi fiyatları son üç ayda yüzde 1.5’luk bir ortalama artış göstermiş. Yani, kur artışının durulduğu ve döviz sepeti düzeyinde yatay seyrettiği son üç ayda imalat sanayinde fiyat artışları yıllık yüzde 17-18’lik bir eğilimde seyrediyor.
Şimdilik yükseldiği seviyede durulmuş görünen döviz kurlarının gerileyeceğine dair bir beklenti yok. Tersine, Merkez Bankası Beklenti Anketi’ne göre; yılsonunda ocak sonuna göre yüzde 10’a yakın bir artış beklentisi daha belirgin. “Kurların geri geleceği” beklentisi olmadığı için yüzde 15-20’lik üretici fiyat artışlarının perakende tarafa yani tüketicilere yansıtılmadan beklenmesi, üstlenilmesi olası değil.