NEW Scientist dergisinde okumuştum; 90’lı yılların sonunda Amsterdam Schipol Havalimanı’nda yönetim maliyetlerin çok arttığını görür. En çok masraflı alanlardan biri de erkekler tuvaletinde yerlerin temizlenmesidir. Çişlerini yapan erkeklere kibarca bir yönlendirme yapılarak temizlik işi azalmalı, maliyetler de düşmelidir. Çözümü bir ekonomist bulur; pisuarların içine sinek motifi konulur. Sonrasında tüm dünyaya yayılan bu önlemle, havalimanının temizlik maliyeti yüzde 80 azalır. Amerikalı iktisatçı Richard Thaler buna insan davranışını, dikkatini değiştiren “dürtme” diyor. İşte bu yılki Nobel İktisat Ödülü de, davranışsal iktisat alanında çalışan Thaler’e verildi. En başta şunu anımsatalım; davranışsal iktisat son 15-20 yıl içinde giderek ağırlık kazanıyor. Çünkü günlük yaşamımızda çok sayıda rasyonel olmayan ekonomik kararlar alıyoruz. Bir büfede 50 kuruş verdiğimiz şişe suyuna, başka bir yerde 2 lira verirken çok rahat olabiliyoruz. Artık bir bölüm iktisatçı bunun nedenlerini anlamaya çalışıyor.
Bundan tam 15 yıl önce 2002’de, bir psikolog olan Daniel Kahnemann’a Nobel İktisat Ödülü verildiğinde büyük yankı uyandırmıştı. Sonrasında, davranışsal iktisada olan ilgi deyim yerinde ise “patlamış”; kitaplar, seminerler, yayınlar artmıştı.
BIG SHORT’TA OYNADI
Hırslarımız ya da korkularımız bize rasyonel olmayan kararlar aldırtıyor olabilir. Thaler, 2008 krizinin nasıl yol aldığını anlatan 2015 yapımı “Big Short” adlı filmin bir sahnesinde Selena Gomez ile rol alıp, kumar masasında finansal yapılandırılmış bir ürün olan sentetik CDO’ların (teminatlandırılmış borç senetleri) nasıl yayıldığını anlatıyordu.
Thaler, Nobel ödül açıklaması sonrasında “iyi ekonomi bilimi için bireylerin insan olduğunu hep akılda tutmak gerektiğini” vurguladı.