YENİLİKLER en çok da ölçeği büyük ya da küçük imtiyazlara sahip köşe başını tutmuş rantçıların canını sıkar; yenilik rekabet demektir.
Güncel tartışmadan bahsediyorum; taksiler ve Uber gibi “online” iş yapan “oyunbozan” şirketler arasındaki giderek ısınan ve politikacıların da popülizm tozu serperek gündeme taşıdığı tartışmadan.
Uber gibi akıllı telefonlarla çağrılan, özel taksi uygulaması “oyunbozan” bir yenilik. Çünkü bu araçlarla yapılan seyahate yolcu ve sürücüye ilave olarak bir kurumsal muhatap da ekleniyor. Yolculuğun hangi koşullarda olması gerektiğini denetleyen, belirleyen bir şirket. Araç talebi de ödeme de şirkete, şirketten de sürücüye uzanıyor. Sürücü de yolcu da birbirini “notluyor”.
İşin merkezinde şirket olunca sürücünün de yolcunun da seyahat kalitesi artıyor. Aracı hijyen koşulları bakımında kötü olarak raporlanan sürücünün sistem içinde kalması zor. Oysa İstanbul’un en “kalburüstü” semtlerindeki taksiler bile olması gereken çıtanın altında kalır.
Uber yetkilileri, İstanbul’daki sistemlerine kayıtlı araçların yarısının taksiler olduğunu not ediyor. Sisteme giren de çıtayı yükseltecektir. Bu durum taksiciler için de iyi.
İMTİYAZI REKABETÇİLİK BOZAR
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) de bir süre önce bu uygulamaya benzer İTaksi uygulamasını başlattı. Burada kamusal bir hedef de var; “Boşta gezen araçlarının sayısını azaltarak trafiği rahatlatabilmek ve ulaşımı erişilebilir hale getirmek” de hedefleniyor.