Başbakan Yıldırım, Vietnam dönüşü uçakta gazetecilere şöyle bir açıklama yapmış: “IMF raporuna göre Avrupa’da 5. ekonomi oldu. Satın alma gücüne göre İspanya’yı da geride bıraktık. Akdeniz’de üçüncü ülke, Ortadoğu’da birince ülke. GSMH 2 trilyon doların üzerine çıktı. 2023 için dört hedefimizden biri buydu, milli gelirde 25 bini yakaladık. Bu da ikinci hedefti. Şimdi ihracattaki 500 milyar hedefimiz ve ilk 10 ülke arasına girme hedefimiz var. 6 senemiz daha var. Gayret edip iki hedefi de gerçekleştireceğiz.”
Şaka değil; Başbakan “hedefleri tutturduk” diyor. Söyleyeli üzerinden birkaç gün geçti; henüz düzeltilmedi de. Oysa gerçekte, konulan hedefle gerçekleşen aynı şey değil. Ayrıca, 2022’de bile yarı yola ancak ulaşmış olacağız. 2016 sonundaki revizyon da olmasaymış, yarıyı bile göremeyecekmişiz.
Hükümet cari milli gelir sayılarında patinaj yapmaya başlayınca revizyonları öne alıveriyor. O da mı yetmedi; bu defa milli geliri cari hesapla ölçmeyi sessizce bırakıp çok daha yüksek ve bilmeyen yurttaşlar için daha göz kamaştırıcı olan satın alma gücü paritesi bazında seslendirmeye başlıyor. Öyle ki şimdi de, kamuoyu hedefin tuttuğuna, çıta değiştirilerek ikna edilmeye çalışıyor.
2 trilyon dolarlık toplam milli gelir de, 25 bin dolarlık kişi başı milli gelir de, 13. sıra da satın alma gücü paritesine göre hesaplamayı içeriyor. Hedeflerin konulduğu ölçü ise cari milli gelirle. O da 2016’da toplamda 857 milyar dolarda. Kişi başı gelir ise 10 bin 743 dolarda. Küresel sıramız da ülke olarak 17’inci, kişi başında 64’üncü sırada.
“Hedefleri tutturduk” denilince, işte bu noktada; “Hayır Sayın Başbakan, sizin 2011’de halka taahhüt ettiğiniz hedef çıtası bu değildi” demek gerekiyor.
2011’de Başbakan Erdoğan’ın ilan ettiği 2023 hedefi; satın alma gücü paritesine göre değil cari milli gelir üzerine konulmuş bir hedefti. Kişi başı 25 bin dolarlık hedef de öyle, ilk 10 ekonomiye girme hedefi de. Halâ bu hedeflerin uzağındayız.