TL’nin sert değer kaybı zirve yaparken, “sözlü manevralarla” zaman kazandırıcı uzatmalar yapılıyor. Merkez Bankası Başkanının her ziyaret ve toplantı trafiğinden sonuç çıkarma, umut besleme öne çıkıyor.
Merkez Bankası kurumsal olarak ise “tweet atar gibi” şunu diyor; “Piyasalarda gözlenen sağlıksız fiyat oluşumları yakından takip edilmektedir. Gelişmelerin enflasyon görünümü üzerindeki etkileri de dikkate alınarak gerekli adımlar atılacaktır”. “Gelişmeler” denilen kısımda, aslında Merkez Bankası’nın geç kalışı da var. “Adım atamadığı için ortaya çıkan gelişmelere karşı adım atacağını” söylemeye çalışıyor banka. İzleyen 24 saatte hiçbir adım gelmiyor.
“Şapkadan çıkacak tavşanların” sadece zaman kazandıran avans sağladığını herkes biliyor; Türkiye ekonomisi giderek artan bir hasarla “Godot’yu bekliyor”.
Bundan 10 gün önceki koşullarda 250 baz puan faiz artışı ile bu girdaptan çıkabilecek olan Merkez Bankası, bugün 350 baz puanlık faiz artışıyla ancak çıkabilecek duruma geldi. Banka faizi artırmadı da iyi mi oldu? Sadece 10 günde, kur ilave olarak yaklaşık yüzde 5 daha yukarı gelirken, piyasa faizi de yıllık yüzde 17.25’i geçti.
YA ZAM YA AÇIK
Kur artışı olacak, para otoritesi adım atmayıp seyredecek; ama sonuçları olmayacak mıydı? En belirgin artış baskısı akaryakıt fiyatları kanalından geldi. Bu da “tutuldu”; otomatik fiyat ayarlaması gereğince yapılması gereken artışlar seçim kararından bu yana “halı altına süpürüldü”. Bunun da sürdürülmesi olanaklı değildi; dün Resmi Gazete’de yayımlanan bir Bakanlar Kurulu Kararı ile bundan sonra gereken fiyat artışlarının mevcut vergiden vazgeçilerek karşılanacağı karar altına alındı. Özetle akaryakıt fiyatlarında kur ve uluslararası fiyatlardaki gelişmelere bağlı olarak artış gerektiren miktar, ÖTV miktarı azaltılarak karşılanacak.
Mayıs başında, akaryakıtta ÖTV indirimine dair çıkan haberler üzerine Maliye Bakanı Naci Ağbal, ÖTV’nin bütçe gelirlerinde önemli bir kalem olduğunu vurgulayıp “Yaklaşık 130 milyar TL para topluyoruz, bunun yüzde 46’sı akaryakıttan geliyor. Akaryakıtta 0.50’lik bir indirim için 16 milyar TL vergiden vazgeçmemiz gerekiyor, bu da bütçeye önemli bir yük getirir” demişti.