Uğur Meleke Hürriyet Gazetesi

Artık hedefimiz 21 Mart olmalı

21 Mart’ta Euro 2020 elemeleri başlayacak. Bence bizim esas hedefimiz o olmalı. O güne kadar oynayacağımız 3 Uluslar Ligi maçını da, resmi hazırlık müsabakaları olarak görüp, Mart’a kadar ideali...

08 Eylül 2018 | 130 okunma

21 Mart’ta Euro 2020 elemeleri başlayacak. Bence bizim esas hedefimiz o olmalı. O güne kadar oynayacağımız 3 Uluslar Ligi maçını da, resmi hazırlık müsabakaları olarak görüp, Mart’a kadar ideali yakalamalıyız sanki.

Trabzon'da oynanan müsabakayı değerlendirmeden önce, büyük resmi doğru okumamız gerektiği kanaatindeyim. Biz UEFA Uluslar Ligi B Kategorisi’ne son takım olarak dahil olduk. Yani 2014-2016-2018 elemeler ve finaller performansları dikkate alındığında biz Avrupa 24’üncüsüyüz. Eğer sadece 0,05 daha az puanımız olsaydı, zaten C Ligi’nde olacaktık. Biz millet olarak otopropaganda ustası olduğumuz için acı hakikati kendimize itiraf edemiyoruz ama çıplak gerçek şu: Teknik olarak biz B Ligi’nin en zayıf ülkesiyiz zaten.

B Ligi’nin en zayıf ülkesi olmamızın yanı sıra, bir de grubumuzda bize son derece ters gelecek iki rakibimiz var. Dünya Kupası’nda her iki ülkeyi de canlı izledik; belki de 32 takım içinde en organize ikiliydi Rusya ve İsveç... Bizim gibi yeni kurulan, yalpalayan, emekleyen bir organizasyon için hiç de iyi iki rakip sayılmazlar doğrusu.

Dün de Rusya, çok kaliteli bir takım olmamasına rağmen, ne yaptığını o kadar iyi bilen, o kadar organize bir ekip görüntüsü verdi ki... Birinci ve ikinci bölgede şemalarını hiç bozmuyorlar, kazandıkları topları da hemen Dzyuba’ya indiriyorlar. Dzyuba özel bir adam. Onu bir stoperle değil, belki bir ön liberoyla savunabilirsiniz. Onun kuvvetinde bir ön liberonuz yoksa da, çok doğru paylaşımcı bir alan savunması planınız olmalı. Bizde o da yoktu. Dzyuba çok rahat aldı-verdi, maçı da istediği gibi yönetti ve kazandı bence.

21 Mart’ta Euro 2020 elemeleri başlayacak. Bence bizim esas hedefimiz o olmalı. O güne kadar oynayacağımız 3 Uluslar Ligi maçını da, resmi hazırlık müsabakaları olarak görüp, Mart’a kadar ideali yakalamalıyız sanki.

YABANCIYI SINIRLAMAK İSTEYENLERE 3 SORUM VAR

“Yerliler, hak ettikleri halde kulüplerinde oynayamıyor” diyorsunuz. Milli takıma girebilecek kadar iyi olduğu halde kulübünde oynayamayan yerli oyuncu kim? İsim verebilir misiniz bana? Ben böyle bir yerli oyuncu göremiyorum zira.

Bu yerli oyuncu, kendi kulübünde size göre “kalitesiz” o yabancı meslektaşını alt edip formayı alamıyorsa, uluslararası maçta aynı adamları nasıl yenecek?

Iphone’u-Samsung’u yasaklarsak, dünyanın en iyi telefonunu mu üreteceğiz? Yerli oyuncu yetiştirme adına, yabancı sınırı koymaktan başka bir söyleminiz yok mu sizin?

Türk futbol ekonomisinin bir numaralı gelir kaynağı, evinde maç izleyen futbol seyircisi. Bu seyirci iyi bir lig izlemek istiyor;

Karius’larla, Gomis’lerle 500 milyon Euro eden lig, Volkan Şen’lerle, Yasin’lerle aynı parayı edecek mi sizce?
13 senedir bu sınırlama ile savaşıyorum, dilim döndüğü sürece de savaşmaya devam edeceğim. Dört buçuk milyar yıllık dünya tarihinde bize de “Türk futbolunda yabancı tartışması evresi” denk geldi; kaderimiz buymuş demek ki!

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Montella’nın içine Kuntz kaçmış gibiydi 20 Kasım 2024 | 771 Okunma Yeni formatta 1 puan iki takım için de iyi sonuç 17 Kasım 2024 | 375 Okunma Altmış altı saatin faturası 11 Kasım 2024 | 650 Okunma Eksikliği hissedilecek ancak Osimhen'in varlığı büyük lüks 09 Kasım 2024 | 357 Okunma İlk 3 saat iyiydik, son 1 saat kötü 08 Kasım 2024 | 621 Okunma