Ali Koç’un geçtiğimiz günlerde yaptığı basın toplantısı, Fenerbahçe için bir milat. Artık sarı lacivertli kulüpte (ve aslında tüm büyük kulüplerde) Lale Devri’nin bitişinin, iktisat biliminin devreye girme zorunluluğunun ilanı bu.
Koç’un verdiği bilgilere göre, Fenerbahçe’nin borcu 621 milyon
Euro. Fenerbahçe, 19 yıllık Yıldırım döneminde toplam 376 milyon
Euro ederinde futbolcu transfer ediyor, oyuncu satışındansa 156
milyon Euro geliri söz konusu. Şu anda futbol takımının market
değerinin de 80 milyon olduğu düşünülürse (ve Yıldırım’ın da Okocha
ve Baliç’li değerli bir kadro teslim aldığı hatırlanırsa), ortada
sadece futbolcu yatırımından doğan 200 milyon Euro’nun üzerinde bir
kayıp var.
Elbette tablodaki payı futbolun çok altında olan diğer branşlar
gibi kalemlerle, totalde 621 milyon Euro’luk bir borç oluşmuş. Bu
borcun global futbol piyasasındaki karşılığının ne olduğunu
tartabilmek için şöyle bir veri koyabilirim ortaya: Şu anda
“futbolcu market değerleri toplamı ligi”nin lideri, 1 milyar 200
milyon Euro’luk takımıyla Barcelona... Dünyada Fenerbahçe’nin
borcundan daha fazla para harcayarak kurulan sadece 11 futbol
takımı var: Barcelona, City (1,070), Chelsea (959), Real Madrid
(957), Liverpool (912), Bayern (879), Juventus (852), Manchester
United (848), Tottenham (834), PSG (832) ve Atletico (827 milyon
Euro).
Yani Fenerbahçe, son 20 yılda yaptığı 621 milyon Euro borçla şu
anda sıfırdan bir futbol takımı yaratsaydı, 583 milyonluk
Arsenal’den, 514 milyonluk Inter’den değerli olacaktı kadrosu!
Spor Kulüpleri Yasası konusu
ŞU anda 4 büyük kulübün başında da çok değerli başkanlar var;
üslupları, tarzları, yönetim modelleri, 20 yıldır özlediğimiz
türden. Onların kulüplerini hem yarışmada tutup, hem düzlüğe
çıkarma gibi bir ülküleri var, farkındayım. Ancak bunun dışında bir
sorumlulukları daha var 4 başkanın: Kulüpleri, başkanların
hegemonyasından kurtarmak. Kendilerinden önce yaşanan felaketlerin,
kendilerinden sonra yaşanmasına engel olmak. Şu anda görevde Koç
var, Orman var, taraftar mutlu. Ancak yarın onlar görevi başka
kifayetsizlere devrettiklerinde kulüpler yine aynı korkunç
mantalite ile mi yönetilecek? Buna yasa yoluyla dur demenin bir
yolu yok mu?
Aslında, bu kaosu durdurmanın 1 numaralı yolu, Spor Kulüpleri
Yasası. Kulüp başkanı ve yöneticilerini, aşırı borçlanmadan sorumlu
tutacak bir model geliştirilmesi. Bir başkan, kulübü bir daha
kendine veya başkalarına yüz milyonlarca borçlandırıp çıkamamalı
sistemden. Yasa değişikliğini heyecanla bekliyoruz doğrusu.
Ağaoğlu tüzüğü model olmalı
AHMET Ağaoğlu yönetimi, Trabzonspor’da tüzüğü değiştirmiş; yeni
84’üncü maddeye göre artık yönetimler, kafalarına göre bütçe dışı
harcama yapamayacaklar. CNN Türk’te bizim programa bağlandı ve
bundan böyle bütçenin yüzde 10’dan fazla dışına çıkan borçtan,
yöneticilerin müştereken sorumlu olacaklarını açıkladı Ağaoğlu.
Daha önce Dursun Özbek de Galatasaray’da böyle bir devrimin
fitilini ateşlemişti. Bu hareket, kulüplerin de Türk futbolunun da
kurtuluş reçetesi. Tüm kulüp başkanlarının ivedilikle alması
gereken önlem bu bence.
Bu çocuğa dikkat