Avrupa Süper Ligi’yle ilgili global spor kamuoyunda oluşan duygusal reaksiyonu çok iyi anlıyorum.
O hisleri paylaşıyorum da elbette. Bu sporu güzel yapan şey Cizreli Ahmet’in Lizbonlu Jorge ile, Roterdamlı Erwin’in Londralı Jack ile oynama ihtimali. Sekizinci kümedeki bir çocuğun Şampiyonlar Ligi finali rüyası görebilmesi. Futbolun kanaat önderlerinin bu düşü yok etmeye kalkması doğal olarak herkesi öfkelendirdi. Ve hayal kırıklığına uğrattı haliyle. Ancak Avrupa Süper Ligi’nin 12 kurucusunun sesine kulak tıkamak da bence doğru değil. Perez önderliğindeki patronların da kendilerine göre haklı bir argümanları var:
“Bir gecelik Superbowl’un Şampiyonlar Ligi’nin bir sezonu kadar para basması doğal değil. Sadece Amerikalılar’ı ilgilendiren NHL, tüm yeryüzünün seyrettiği Devler Ligi’nden daha büyük bir ekonomi yaratıyor. Bu pastayı büyütmek lazım. Bu pastadan en büyük payı da bizim almamız lazım. Çünkü futbol seviliyorsa Real için, ManU için....