UEFA Uluslar Ligi B kategorisindeki 12 ülke içinde Dünya Kupası’nda çeyrek final görmüş yalnızca iki ekip var: Rusya ve İsveç...
Her ikisi de bizim rakibimiz. Zorlu bir gruptayız, güçler
birbirine yakın. Kaybetmemek için her an konsantrasyonunuz yüksek
olmalı. Her detayı çalışmış olmalısınız. Dün de kıran kırana bir
maç vardı Sochi’de. Ama detaylarda üstün olan taraf ev sahibi
Rusya’ydı bence.
İki takımın da zayıf karnı, geriden kaliteli çıkamamaları. Biz önde
bassak onlara (İsveç’in Dzhikia’yı 7 top kaybına zorladığı gibi)
sıkıntı çıkarabilirdik, ama maalesef onlar yaptı o presi... Maça
olağanüstü bir baskıyla başladılar, ilk hücumları 4 dakika sürdü
adeta. Özellikle sağımızı kapadılar, bizi soldan çıkmaya
zorladılar. Orada da sol stoper Çağlar-sol bek Hasan arasında
berbat bir iletişimsizlik vardı ve defalarca top yitirdik o
bağlantıda. Lucescu’ya sormak istiyorum: Bosna maçında bizi hep
geriden çıkaran adam olan Ömer, formasını Hasan’a neden kaptırdı
ki? Ya da Bosna maçıyla Rusya arasında savunma dörtlüsünün 3’ü
neden değişti? En çok uyuma ihtiyacı olan bölgemiz savunma değil mi
sizce de?
Maçın ikinci kilit detayı ise, hava topları idi. Ruslar önde
basınca topu sürekli Sinan’a oynadık. Sinan da topu sol açık-sağ
açık bölgemize şişirdi amaçsızca! Rus bekler Fernandes’le
Kudryashov, Hakan’la Cengiz’e karşı hava topu kazanma rekoru
kırdılar dün gece. Aynı şekilde Dzyuba’nın da Okay’a üstünlüğü
vardı maalesef.
Uluslar Ligi B kategorisinde grup ikincilerinin de play-off yapma
ihtimalleri var, ama artık bizim hedefimiz 21 Mart’ta başlayacak
Euro 2020 elemeleri. O tarihe kadar gelişmeye devam. Dünkü gibi 24
yaş altı 5 oyunculu cesur takımlar yapmaya devam. “Adam gibi
adamlar çetesi” sonrası arınmaya, pırıl pırıl bir mill...