Örneğin geçen sezon dipteki 3 değil 5 takım düşse, hiçbirinin düşmeyi hak etmediğini söyleyemezdik bence. O yüzden de bu ülke futboluna ‘play-out’ uygulamasının gerekli olduğunu düşünürüm hep. Her sene 2 takım direkt düşüp 2 ekip direkt çıksın. Süper Lig’in 13-14-15-16’sı ile 1.Lig’in 3-4-5-6’sı da play-out oynasınlar. Kim iyiyse o kalsın ligde.
TAYFUR ETKİSİ
Bu yıl da alttan gelen Malatya’yı-Sivas’ı-Göztepe’yi izliyoruz, hepsi gayet iyiler. Göztepe, Fenerbahçe önünde de olumlu bir futbol oynamıştı, Trabzon’a karşı da oyunun herhangi bir anında beraberliğe razı bir görüntü çizmediler, hep daha fazlasını istediler. Özellikle Tayfur’un oyununun altını çizmek gerek. 1. Lig’de Demirspor’da, Alanya’da, Göztepe’de önemli izler bırakan Tayfur, dün aynı etkiyi Süper Lig’de de yapabileceğini ispat etti bence.
Trabzon’daysa enteresan bir ölü toprağı vardı dün. Özellikle savunmadan çıkarken savruklardı, çok top kaybettiler ve oyuna tam anlamıyla hiç giremediler. Hem stoper, hem ön libero pozisyonu için iyi bir alternatif olan, böyle günlerde de duran top silahı olarak oyuna sokulabilecek Medjani’nin niye gönderildiğini hiç anlamadım. Dünün benim için en güzel tarafıysa, Abdülkadir Ömür’ün son 5-6 dakikada da olsa oyuna dahil olmasıydı. Trabzon kulübesinde oyuna etki edebilecek yalnızca Bero’yla Yusuf Erdoğan varken Abdülkadir’in bu kadar az şans bulmasını adaletsiz buluyorum doğrusu.
MAÇIN ADAMI: TAYFUR BİNGÖL
Özellikle sola geçtikten sonra maçın dinamiğini değiştiren adam oldu. Gouffran iyileşince formasını geri alması kolay olmayacak.