Yere yatan kalkmıyor. Hakemler de akan oyunu sürekli durduruyor, böyle olunca da tempo düşüyor.
Türkiye’de oynanan futbolla ilgili hiçbir fikri olmayan bir yabancı, size Süper Lig’in nasıl bir turnuva olduğunu sorarsa örnek olarak dün Hatay’da oynanan maçı gösterebilirsiniz. Süper Lig’in ete kemiğe bürünmüş hali vardı adeta sahada: Tam bir çarpışma futbolu. Baştan sona temaslı bir oyun. Göğüs göğse, kemik kemiğe bir maç. Sergen Yalçın da belli ki maç öncesinde böyle bir savaş olacağını öngörüyordu ki iki tutucu tercih yaptı 11’inde: Birincisi, Akintola tehdidi de düşünülerek yapılan N’sakala tercihi. Evet, sol bekte N’sakala oynadığında savunma daha sertleşiyor. N’sakala adeta bir üçüncü stoper gibi. Ancak dün 60 dakika boyunca hücum tek taraflıya döndü bu tercihle. Ghezzal’in sırtına bindi bütün geçiş yükü. Sergen Hoca’nın ikinci tercihi de orta sahayı sert bir üçlüyle kurmaktı. Bu da Boupendza’lı geçişleri azaltmada bir miktar rol oynamıştır.