Fenerbahçe geçen sezon Beşiktaş’tan 138 şut az attı, maç başına ortalama bir buçuk korner eksik kullandı. İleriye pas sayısında da rakibinden maç başına 12 geride. Tüm bu eksikleri kapatmak için kalite gerek, yetenek gerek, büyük takım davranışı gerek, Valbuena gerek, hatta daha fazla Valbuena gerek...
ASLINDA Fenerbahçe’nin geçen sezonunun özeti Advocaat’ın Şubat’taki Kayserispor maçı sonrası yaptığı basın toplantısında gizliydi. Hollandalı teknik adam o müsabakada kendi inisiyatifleriyle hücum pres yapan Salih ve Fernandao’yu basın toplantısında açıkça eleştirmiş, “Bu takım önde baskı yapamaz” demişti. Ben Advocaat’ı haksız bulmuyorum, kendi penceresinden gördüklerine saygı duyuyorum. Fenerbahçe’nin geçen yılki kadro kalitesi yetersizdi.
SİHİR ÜRETEMEYENLER
- Takım ağırlıklı olarak zekilerden, kalitelilerden, sezgisi yüksek oyunculardan değil, koşuculardan, savaşçılardan oluşuyordu. Sete yerleştiklerinde çok yavaş hücum eden, savunmayı delecek sihri üretemeyen bir takım. Siz de bu nüvedeki bir takımdan en iyi verimi almak için top kazanma ve hızlı hücuma gitme çaresini üretmişsiniz. Oyun planını Lens üzerine kurmuşsunuz. Lens’i kullanmanın yolu da geride bekleyip çabuk çıkmaktan geçiyor.
Ancak Advocaat’ın gözden kaçırdığı, ya da çare bulamadığı basit bir Türkiyegerçeği var: Süper Lig zaten ağırlıklı olarak ana planı bu olan takımlardan oluşuyor. 18 takımın 12-13’ü zaten bekleme odaklı. Siz bir büyük takım olarak bunları özellikle iç sahada alt etmek istiyorsanız topa sahip olmalısınız, inisiyatif almalısınız, büyük takım davranışı sergilemelisiniz. Fenerbahçe bunu yapamadı. Yapamadığı için de ligde iç sahadaki 17 maçın sadece 8’ini kazanabildi.