“Size verilecek tazminatla yurttaki tüm engellilerin 10 yıllık spor masrafı çıkıyorsa... O parada Şırnaklı çocuk Hüseyin’in, Sinoplu genç Ahmet’in, İstanbullu bedensel engelli ‘Çolak Mehmet’in hakkı varsa… Bin kez düşünmelisiniz tazminat hakkında." “Türk halkı, milli takımın hocasına çalışmayacağı bir senenin maaşı olarak 4 milyon Euro ödenmesini istemiyor. Bence size yakışan o tazminatı almamak ya da alıp tamamını, Futbol Federasyonu'nun altyapı ve engelli organizasyonuna bağışlamaktır.”
ÖNCELİKLE işe, Fatih Terim’in Türk futbol tarihindeki yerini hatırlatarak başlamak gerek sanırım: 94 yıllık çağdaş Türk futbol tarihi kitabı yazılsa, bu kitapta Terim’e belki 50 sayfa ayırmak gerekir. Yılda 3-4 maç yapılan dönemlerde 51 defa milli takım formasını terletmiş bir sporcu o... 51 maçta forma giymekle kalmamış, bunların yarısına kaptanlık bandıyla çıkmış, bu alandaki rekoru 10 yıl elinde tutmuş, sonunda da rekortmen apoletini milli takım hocasıyken bir öğrencisine, Oğuz Çetin’e teslim etmiş önemli bir sporcu. 70 ve 80’li yıllarda Türk futboluna oyuncu olarak imza atan Terim, 90’ların başında bu kez antrenörlüğüyle girdi hayatımıza.