Löw’ün Alman Milli Takımı, Jean-Paul Sartre’ın “saat üç”ünde gibi. Takımda sonuçlardan bağımsız olarak bariz bir sorun var: Bir şeyler yapmak için ya çok geç, ya da çok erken gibi.
ALMANYA Futbol Federasyonu, 12 yıldır görevde olan Löw’ün kontratını turnuva öncesi 2022’ye kadar uzatmıştı. Federasyon, turnuvanın neticesini beklememe sebebi olarak da şunu göstermişti: “Takım geçiş sürecinde. Turnuvanın sonucu ne olursa olsun bu geçişi Löw’den daha iyi yapacak biri olamaz.”
Federasyon bugün de aynı şeyi düşünüyor mu bilmiyorum ama evet Almanya takımı gerçekten de bir geçiş sürecinde... Ya da bir “geçemeyiş süreci” de denebilir buna!
2014’ün şampiyonları Khedira, Özil ve Müller gibiler için artık çok geç gibi. Ama Löw’ün takıma monte etmeye çalıştığı Werner, Süle, Goretzka gibiler için de henüz erken gibi.
Aynen Sartre’ın dediği gibi: “Saat 3. Bir şeyler yapmak için ya çok erken, ya da çok geç...”
Elbette Dünya Kupası tarihinde turnuvaya kötü başlayıp finale giden çok sayıda örnek var; Fransa 2006 gibi, İspanya 2010 gibi. Almanya da “turnuva takımı” tabirinin sözlük karşılığı olduğuna göre Kore’yi geçebilseler, ikinci turda pekala bir şeyleri düzelterek makineye bir “reset” atabilirlerdi. Ancak bu da yeterli olmayacaktı sanki. Çünkü Löw de doğrunun ne olduğunu bilmiyor gibiydi zaten.
Tecrübeli teknik adam, ikinci maça 4, üçüncü maça 5 oyuncu değiştirerek başlamıştı. Üç maçta da ilk 11’de başlattığı sadece 4 adam vardı, bu da doğru 11’i bulamadığının, idealin ne olduğunu bilmeden Rusya’ya geldiğinin itirafı gibi zaten...