Beşiktaş’ın haraç mezat sattığı genç stoperin yerine aldığı 3 Afrikalı şu an sakat.
Burak Yılmaz’lı Beşiktaş’ın ligde kazandığı ilk iki maçta rakiplerinin stilleri benzerdi. İstanbulspor da Gaziantep de oyunu kendi yarı alanlarında kabullenmiş, ön tarafa baskıya gitmemiş ve koşucu oyuncularıyla fırsat kollamışlardı. Gaziantep geçtiğimiz hafta dokuzlu bloğunu hemen hemen hiç bozmamış, Riascos’a attığı uzun toplarla yoklamıştı Beşiktaş kalesini. Ancak Yılmaz’ın takımı bu iki maçta da derin savunmaları çözüp galip gelebilmişti. Antalyaspor ise biraz daha farklı bir sınav. Bu sezon daha önce hem Fenerbahçe’ye hem de Galatasaray’a hücum presle zorluklar çıkardılar. Fenerbahçe kalesine 15 şut gönderdiler, 80’inci dakikaya da 2-2 ile girdiler. Galatasaray maçında da iki takımın rakip ceza alanında topla buluşma sayıları eşitti (21-21).
ÖZEL BiR HAZIRLIĞI YOKTU
Hatta teknik sorumluları Tralhao o akşamı “Maçı kaybettik ama karakterimizi kaybetmedik” diye özetlemişti. Antalyaspor dün Beşiktaş önünde geriye de düşse, karakterli oyununu sürdürdü. Ve Beşiktaş’ın dün Antalya’ya karşı özel bir hazırlığı olduğunu hissetmedim ben. Beşiktaş için ilk yarıda işler yolunda gibi görünüyordu ama bence özellikle ligin en formda oyuncularından Jehezkel’e iyi hazırlanmamışlar. Devrede Bailly’nin çıkışı sonrası yeni Beşiktaş savunma dörtlüsü yerleşene kadar Jehezkel maçı 3-1’e taşıdı zaten. İsrailli sağ açık, devrenin başında Saric’e golü attırdı, sonra da iki güzel soloyla çekti maçın fişini.
1.5 MiLYON EURO’YA SATILDI
Daha önce de değinmiştim, Beşiktaş kendi altyapı ürünü Serdar Saatçi’yi sadece 1,5 milyon Euro’ya Braga’ya sattı. 20 yaşındaki Serdar, şu anda Braga formasıyla Real Madrid’lere, Napoli’lere, Union Berlin’lere karşı Şampiyonlar Ligi’nde ilk 11 oynuyor. Beşiktaş’sa Serdar’ı haraç mezat satıp o bölgeye üç Afrikalı stoper birden almayı tercih ediyor. Şu anda üçü de sakat bu stoperlerin. Yine o dönem A milli takım forması giyen sol bek Rıdvan Yılmaz’dan sağlanan gelirle 4,5 milyona Zaynutdinov’u transfer etti siyah beyazlılar. Beşiktaş yönetiminin (ya da teknik kadrosunun) pek doğru bir strateji izlemediği ortada sanırım.