- Bu çok büyük maçı analiz etmek içinse, iki bağımsız perdeye ayırmamız gerek sanırım: 11’e 11 oynanan bölümde istediklerini sahaya yansıtan taraf Fenerbahçe’ydi. O bölümü 1-0 kazanmayı hak ettiler. Ancak 45’le 85 arası, yani kırmızı kartlardan Janssen’in golüne kadar ibre büyük ölçüde Beşiktaş’a döndü. Hem Fenerbahçe’nin en iyisi Mehmet Ekici’nin çıkışı, hem de etkisiz Talisca’nın yerine istekli Negredo’nun girişi maçın ritmini değiştirdi o bölümde. Beşiktaş’ın o 40 dakikada maçı dengeleyememesi siyah-beyazlıların talihsizliği.
İLK PERDE
- 11’e 11 oynanan bölümde Aykut Kocaman’ı yeni stratejisi için tebrik etmek gerek:
- Net bir 4-3-2-1 oynadılar. Sahada kenar hücumcusu yoktu; Giuliano-Valbuena ikilisi, Janssen’in arkasında duble oyun kurucu rolü üstlendiler. Tottenham’da Kane’in arkasındaki Dele Alli-Eriksen gibi. Bu tercih, Fenerbahçe’nin göbekte beşli bir kalabalık bulmasını sağladı; ilk devrede merkeze sahip oldular.
Özellikle Isla-Giuliano-Valbuena-Ekici’nin tamamının sağda buluştuğu bazı anlar, Fenerbahçe’nin ofansta en etkili olduğu anlardı. Souza yengeç gibi bir ilk yarı oynadı, Mehmet Ekici futbolu çok özlemiş. Janssen’in de bu etkili gruba kattığı enerjinin hakkını teslim etmek gerek.
VE İKİNCİ PERDE