UEFA Şampiyonlar Ligi’ndeki dönüşüm, aslında sadece basit bir format değişimi değil. Bir anlayış değişikliği.
Avrupa’nın dev kulüplerinden oluşan konsorsiyum, UEFA yönetimini kendi elleriyle değiştirdiler. Ceferin’i göreve getirirken, Şampiyonlar Ligi’nin geleceğini nasıl şekillendireceğini de yeni başkana dikte ettiler. Şu anda temelleri atılan değişiklikler, zaten 2 yıl önce planlanmıştı Avrupa’nın devleri tarafından. Sadece Şampiyonlar Ligi’nin mevcut sponsorlarıyla süren anlaşmasının bitmesini bekliyorlardı. O anlaşma da bu Mayıs’ta bitiyor zaten.
Real Madrid, Arsenal, Juventus gibi Şampiyonlar Ligi’nin tarih yazıcılarının başı çektiği grubun temel argümanı şuydu: “Bu devasa ekonomiyi yaratan biziz. İnsanlar Real Madrid-Liverpool ya da Milan-Bayern Münih maçları için Şampiyonlar Ligi ürününü satın alıyorlar; BATE Borisov-Ajax için değil. Öyleyse bu ekonomiden en büyük payı da biz almalıyız.”
UEFA Şampiyonlar Ligi, 2017-2018 sezonu itibariyle senelik 1,3 milyar Euro ödül dağıtıyor. Bu rakam, genelde Amerikalılar’ın ilgilendiği, global bir yarış olmaktan uzak NFL’in dağıttığının çok altında. Avrupa futbolunun âkil adamları, Şampiyonlar Ligi ödül havuzunun kısa sürede 3-4 milyar Euro seviyesine çıkması, bu havuzdan büyük payı da ligin müdavimlerinin alması gerektiği kanaatindeler. Bunun için kısa ve orta vadede Amerika ve Asya’da Şampiyonlar Ligi maçları oynanacak, Devler Ligi’nin daha fazla müsabakası hafta sonuna kayacak.
DEVLER KALICI OLACAK
Tabii ki bu dönüşümün temel yapıtaşlarından biri de, Avrupa futbolunun oyun kurucularını Devler Ligi’nde sürekli hâle getirmek. Liverpool, Milan, Inter, Manchester United gibi devlerin uzun süreler Şampiyonlar Ligi’nin dışında kalması, onlara göre akıl dışı. Bir yolunu bulup onları De...