Son 3 yılda sanırım bu sütunda en fazla tekrar ettiğim konulardan biri: Tolgay Arslan’ın milli takımda oynayamaması meselesi.
Tolgay bence, FIFA’nın insan haklarına dahi aykırı sayılabilecek bir engeline takılıyor, 20 yaşında yaptığı Almanya Milli Takımı tercihi nedeniyle şu anda Türkiye forması giyemiyor. Ancak Tolgay’ın durumundaki gariplik şu: Tolgay, hayatında hiç Almanya A Milli Takımı forması da giymiş değil ki! Sadece alt yaş grubu seviyesinde Türkiye’den Almanya’ya geçiş yaptı diye bir oyuncunun elinden ömür boyu A milli takım seçme hakkını almak, akla-mantığa uygun mu sizce? FIFA’nın çok basit bir statü değişikliğiyle, “hayatında hiçbir A milli maça çıkmamış oyuncu, her yaşta ulusal takım seçimi yapabilir” noktasına gelmesi gerekmez mi? Türkiye Futbol Federasyonu, bu konuda neden ortalığı ayağa kaldırmıyor, neden bu meseleyi sürekli gündemde tutmuyor, anlayamıyorum doğrusu. *** Tolgay Arslan bu sezon anlayamadığımız bir sebeple, çok uzun bir süre de Şenol Güneş tarafından görmezden gelindi. Aylarca ortalıktan kaybolduktan sonra son 15 günde nihayet düzenli oynamaya başladı. Başlarda çekingendi, sanki içine Atiba kaçmış gibi sadece pas arası yapmaya-top kazanmaya odaklıydı. Dünse biraz daha cesaret bulmuş, top sürdü, öne oynadı, ara pasları attı. 24 ve 29’da Babel’in kaçırdığı net pozisyonların ikisinde de araya oynayan oydu. Nihayet 53’te de Talisca’ya asisti o yaptı. Çok koşuyor, çok top kazanıyor, çok pas arası yapıyor, dripling kabiliyeti var, pas kalitesi yüksek, oyun zekâsı muazzam. Eğer biraz daha cesaret bulup gol denemeyi de hatırlarsa, bence Tolgay, üç senedir defalarca yazdığım gibi Türkiye’nin en iyi merkez oyuncusu. Demirören ve Lucescu’nun da bence bir numaralı ödevi, Tolgay’ı ulusal takıma kazandırmak. *** Tabii şunun da altını çi...