22 Haziran’da Viyana’daki çeyrek finalde İtalya’ya karşı işler pek de iyi gitmezken yine tam 60’ıncı dakikada değişiklik tabelasında 6 numara yanınca Iniesta’nın o sakin gözleri parladı. Kenara gelirken Aragones’in gözlerine uzun uzun baktı, baktı, baktı 24 yaşındaki futbolcu.
Iniesta ile göz göze geldiği o 10 saniye geçmek bilmedi Aragones için. Hayatının belki de en uzun on saniyesini yaşadı Viyana’da. İlk 4 maçın tamamında gidişata bakmaksızın 60’ta Iniesta’yı oyundan alan Aragones, bir daha hiç çıkarmadı genç futbolcuyu. Sonrasında tarih yazdılar zaten.
Bu turnuvada da Vincenzo Montella’da bir tür Aragones davranışı seziyorum ben. Önce Gürcistan maçında 79’da Kaan’ı çıkarıp Merih’i soktu. Kalan 15 dakikada inanılmaz yaslandık, 15 pozisyon filan verdik herhalde. Kaleyi melekler korudu.
Sonra Dortmund’da Portekiz önünde yine 58’de Kaan/İsmail değişikliği yaptı. Hamburg’da Çekya maçında 46’da yine orta sahasını değiştirdi, Kaan çıktı Salih girdi. 63’te de İsmail/Okay değişikliği yaptı. Peşinden de golü yedik zaten.
Son olarak Leipzig’de Avusturya önünde erken orta saha değişikliği alışkanlığını sürdürdü. 58’de İsmail/Salih değişikliği geldi. Sanırım maçın gidişatı-durumu ne olursa olsun, merkez orta sahalarının çok yorulduğunu düşünüyor. Ve önceden planlanmış, dakikası belirlenmiş, ezbere değişiklikler yapıyor Montella. Aynen Aragones’in Euro 2008’de ilk dört maçın tamamında Iniesta’yı tam 60’ta çıkarması gibi.
Bu maçla ilgili değerli teknik adamımız Vincenzo Montella’dan ilk beklentim şu: Ezbere değişiklikler yapmaması. Kaan Ayhan da İsmail Yüksek de (İsmail bu maçta cezalı olsa da) orta saha oynadıklarında 90 dakikayı çıkarabilecek adamlar. Değişiklik yaparken müsabakanın gidişatını, oyuncunun performansını dikkate almak lazım.