Uğur Meleke Hürriyet Gazetesi

Yabancı hakem gelse 2 yılda Türkiye'den kaçar

BU ülkede hemen her alanda yaşanan, “kalabalıkların peşinden gitme” arızasının, çok bağıranın haklı olduğu sanrısının temelinde basit bir gerçek var: Birçoğumuz kötü...

28 Eylül 2017 | 238 okunma

BU ülkede hemen her alanda yaşanan, “kalabalıkların peşinden gitme” arızasının, çok bağıranın haklı olduğu sanrısının temelinde basit bir gerçek var: Birçoğumuz kötü çocukluk dönemleri geçirdik. Yetenekli değildik, resim yapamıyorduk, enstrüman çalamıyorduk. Ya da ailemizin eve bir piyano alıp koyacak gücü yoktu. Güzel değildik, sınıfın en çalışkanı değildik, kızları-oğlanları etkileyecek bir artımız yoktu aslında. Kalabalıktan ayrışamıyorduk. Kalabalıktan ayrışamayınca kalabalıklara katılmayı yeğledik. Madem birey olarak bir şey ifade etmiyoruz, o zaman yaşasın çoğunluğun hegemonyası. “Yaşasın Beşiktaş, Fener, Gassaray; var olsun A Partisi, B Partisi, C Partisi...

Z JENERASYON VE ‘EKSİKLERİ’
Bu, “değerli birey olamama” probleminin en güçlü tezahür ettiği alan da sosyal medya oldu haliyle. Çünkü anonimsin, yasalardan azadesin. Küfrediyorsun, bağırıyorsun, çağırıyorsun. Saygısızsın, kural tanımazsın, bu yolla kalabalıklardan ayrışmaya çalışıyorsun ve üstelik bunu havalı bir şey sanıyorsun.

AMERİKALI tarihçiler Howe ve Strauss’un muazzam bir yeni nesil tarifi var: 90’lardan sonra doğanlara “Z jenerasyonu” diyorlar. ‘Doğuştan dijital’ onlar. Teknolojinin içine doğdular, bilgisayarlar, akıllı telefonlar, tüm bilgiye arama motorlarıyla ulaşabilmek, “Z nesli” için sıradan. Ama bu dijital doğuş, önceki nesillerdeki karakteristik özellikleri de bazılarında eksik bırakmış: Bir şeye ulaşmak için çabalamak, sabretmek, bireysel faydanın yerine toplumsal faydayı koyabilmek. Geçen ay Kafa Dergisi’nde yazmıştım bu satırları; bu neslin birçoğunun mottosu, “dünyaya bir kez geliyorsun”a indirgenmiş. Sanki kendisi dışındaki 7 milyar insan, dünyaya 10. kez geliyormuş gibi!

EN BÜYÜK YANLIŞIMIZ!
BU, “sosyal medya” denen, asla homojenik ve rafine olmayan yapının çok bağırıyor olması, kamu görüşü zannedildikçe zorlaşıyor işler. Yaş ortalaması düşük, coğrafi dağılımı dengesiz, eğitim dağılımı belirsiz. 2 bin 500 kişiyle anket yapacak olsanız, deneklerin 2 binini 15-20 yaş grubundan, bin 500’ünü büyük şehirlerden mi seçersiniz? Yoksa her yaş grubu, sosyal statü ve kentten dengeli biçimde mi bulmaya çalışırsınız denekleri?

Sosyal medyanın görüşünü kamu görüşü sanmak asla gerçekçi değil. Bunları bu kadar kontrolden çıkaran şey, tam da bu. Homojenliği ve dahi gerçekliği tartışmalı bir grubun görüşünü, kamu düşüncesi sanmak.

F.BAHÇE-Beşiktaş derbisinin hakem üçlüsü, tartışmalı kararlara imza attı.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Montella’nın içine Kuntz kaçmış gibiydi 20 Kasım 2024 | 771 Okunma Yeni formatta 1 puan iki takım için de iyi sonuç 17 Kasım 2024 | 375 Okunma Altmış altı saatin faturası 11 Kasım 2024 | 650 Okunma Eksikliği hissedilecek ancak Osimhen'in varlığı büyük lüks 09 Kasım 2024 | 357 Okunma İlk 3 saat iyiydik, son 1 saat kötü 08 Kasım 2024 | 621 Okunma