En meşhurlarından biri, “yenemiyorsan yenilmeyeceksin”dir
mesela. En üst düzeyden en alt kademeye kadar dillendirilen bu
motto ile küme düşebilirsiniz aslında! Üç puanlı sistemde 34 maçta
34 puanla birçok ligde düşersiniz zira. “Atamayana atarlar”,
“kazanan takım değişmez” gibi vasat laflara da bayılır spor
medyası. Çünkü bu ülkede vasatlar yüceltilir, cehaletle içtenlik
birbirine karıştırılır. Varsayalım ki ben bir antrenörüm, maçı
ezkaza galip bitirmişim, sorunları görüyorum ama 11’i
değiştiremiyorum! Çünkü ulu spor medyası, takımı değiştirmen için
kaybetmeyi beklemeyi uygun görmüş. Kazanan takım değişmezmiş! Oysa
mesele zaten kazanırken sorunları görebilmek değil mi? Kaybedince
değiştirmek kolaydır zira. DİZİLİŞLERE
TAKILMA!
Dün geceki maçı izlerken bir başka meşhur yalanı hatırladım ister
istemez: “Dizilişlerin futbolda bir önemi yok abi, onlar rakamlar
sadece. Dizilişlere takılmayın o kadar!” 2006’da Brezilya,
Ronaldinho, Kaka, Ronaldo, Adriano’yu bir arada kullanmak için
4-2-2-2’yi denemiş ve bu muhteşem adamlarla çuvallamış. Ama
dizilişin sizce bir önemi yok öyle mi? Chelsea, geçen yıl 6 berbat
haftadan sonra 3-4-2-1’e dönmüş; rakipleri bu formasyona panzehiri
bulana kadar 13 maçlık seri yapıp, şampiyonluğu eve götürmüşler.
Ama diziliş önemli değil sizce, değil mi? SOLDADO
KAZANDIRDI
Dün de eldeki oyuncularına en uygun dizilişi sezon ortasında bulmuş
iki hocanın, iki iyi organizasyonu vardı sahada. Bursa, 3-5-2’ye
döndüğünden beri zor pozisyon veriyor, ancak bir özel anla, tek bir
pozisyonla, hatta yarım pozisyonla kaybedebilirlerdi bu maçı. O anı
da Soldado yakaladı. Fenerb...