Şu kahredici tesadüfe bakın…
Tam da hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın
“Türkiye bugün çok daha güçlü ve iyi noktada. Daha da güzel
olacak” dediği gün, Birleşik Metal İş Sendikası Sınıf
Araştırmaları Merkezi BİSAM, Ekim 2018 dönemi açlık ve yoksulluk
sınırı verilerini açıkladı:
-Açlık sınırı 1904, yoksulluk sınırı ise 6 bin 585 TL
oldu!..
Bu durumda1603 TL olan asgari ücret, açlık
sınırının 301 TL altında kalmış oldu!.. Gelin hesaplamaya bir
bakalım; dört kişilik bir ailenin sağlıklı bir biçimde
beslenebilmesi için günlük 63.5, aylık 1904 TL harcama yapması
gerekiyor…
Diyeceksiniz ki, “alay mı ediyorsun kardeşim; günde 63.5 lira ile
dört kişilik bir aile nasıl sağlıklı beslensin?” Hesaplama en temel
ve en ucuz besinleri baz alarak yapılıyor. Yani içinde et, kıyma,
francala ekmek gibisinden “lüks!” tüketim ürünleri yok!..
Açlık sınırında durum böyleyse, Meral Akşener’in söylediği
gibi, asgari ücretle bir aile her gün 3 öğün simit çayla
karnını doyurmaya kalksa 1603 TL yetmiyor!.. Üstelik bu, yalnızca
beslenme parası; kira, yakacak, giyecek, okul gibi giderler için
yoksulluk sınırına terfi etmeniz gerekiyor!.. Şimdi soruyorum
hepinize:
-Bu ülkede ayda 6 bin 585 lira ücret kazanan kaç babayiğit
var?!.
Yanıt acıklı değil mi!.. Çok fazla değil!.. Bu
durumda 80 milyonluk ülkenin ezici çoğunluğunun yoksullukla
boğuştuğunu, yine büyük bir kitlenin yarı aç yarı tok yaşadığını
söyleyebiliriz!..
-Kısacası Bakan Bey’in “iyi günler göreceğiz” dediği
kitleye dahil değil işçisi, köylüsü, memuru, emeklisiyle on
milyonlarca insan!..
Ama o kadar!.. Yani dört kişilik ailenin karnı doyuyor, ev kirası ödeniyor, ısınma sorunu idare ediyor, çocuk ya da çocuklar bir devlet okuluna gidebiliyor… Sonra?..