Yavuz Sultan Selim, tarihin yazdığı en gaddar, en büyük Alevi düşmanı padişahtı!.. Yavuz’un akıl hocası ise İdris Bitlisi idi. Osmanlı’nın güneyde kendisini tehdit eden Safevi Devleti’ne karşı strateji geliştirmesi gerekiyordu. Şah İsmail’in liderliğindeki Safeviler, Türk ve Alevi’ydi. O halde strateji belliydi:
–Osmanlı topraklarındaki Türkmen Aleviler olabildiğince kötülenecek, aşağılanacak, gerektiğinde ise yok edilecekti!..
Öyle de yapıldı! Aleviler hakkında akıl almaz dedikodular üretildi, hem de din adamı kılıklı padişah uşaklarının başını çektiği güruh tarafından!.. Öyle ki; atılan çamur, yapılan iftiralar yüzyıllar boyu bire bin katılarak çoğaltıldı. Örneğin Kanuni’nin Şeyhülislamı Ebu Suud, “dinsiz”, “yaşaması caiz değil” diye tanımladığı Alevi Türkleri öldürmenin Müslümanların görevi olduğunu bile söyleyebildi!..
Yıllar önce yazdığım yazıdan bir bölümü paylaşmak istiyorum:
–Buyurun, okuyun, ecdadımızı tanıyın!..
Osmanlı kimdi?.. Osmanlı, Türk’ü.. Peki, Türklüğü kabul ediyor muydu?. Yoksa bırakın kabul etmeyi, tam tersine derin bir tiksinti ve aşağılama ile red mi ediyordu?.