Ankara’da hızlı trenle kılavuz tren kafa kafaya çarpıştı…
Üstelik, Çorlu’daki büyük faciadan yalnızca beş ay sonra!.. Kaza esnasında üst geçit de trenlerin üzerine çöktü.. 9 yurttaş hayatını kaybetti, 86 yurttaş yaralandı… Devlet Demiryolları’ndan bir “tıss” sesi bile çıkmadı, iyi mi!.. Gazeteciler, sonunda Ulaştırma Bakanı Mehmet Cahit Turhan’ı bulunca en büyük iddiayı sordular:
-Bu trenlerde sinyalizasyon sistemi var mıydı?
Bakan Bey, soruyu beğenmedi, pek öfkelendi, önce “Bu soru doğru bir soru değil” yanıtını verdi… Ardından da şu tarihe geçmesi gereken açıklamayı yapıştırdı, cahil gazetecilere:
-Sinyalizasyon sistemi demir yollarımızda son birkaç yıldır tesis etmeye başladığımız bir sistemdir. Sinyalizasyon sistemi demir yolu işletmeciliği için olmazsa olmaz bir sistem değil. Bu sistemin olmamasından dolayı demiryollarında işletme yapılamaz diye bir şey yok. Sinyalizasyon olmadığı için bu kaza oldu diyenler doğru bir değerlendirme yapmıyor!..
Peki, sinyalizasyon sistemi yoksa, trenlerin varış kalkış, yol değiştirme, yol güvenliği gibi seyir durumları nasıl karşılanıyor?..
-Telsiz ve telefonla!..
Yani görevliler bu gibi işaretleri, talimatları telsizle veriyor, olmazsa telefonla!.. Makinistler kendi aralarında haberleşiyor!.. O zaman ne oluyor peki ? Ulaştırma Bakanlığı kazadan sonra hiç sıkılmadan şöyle bir açıklama yapıyor:
-Lokomotif orada olmamalıydı!..
Şahane değil mi!..
-Rayların döşenmesiyle hat bitti denilerek erken açılış yapıldı yaklaşan haziran genel seçimleri nedeniyle şov yapmak için...