O saati sordu./ Paşalar “üç” dediler./ Sarışın bir kurda
benziyordu./ Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı/ Yürüdü uçurumun
başına kadar, eğildi, durdu/ Bıraksalar ince, uzun bacakları
üstünde yaylanarak/ Ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak/
Kocatepe’den Afyon ovasına atlayacaktı.
Bir ülkenin kanıyla, canıyla kazandığı ulusal kurtuluş savaşını,
emperyalizmin ağır yenilgisini muhteşem bir Türkçe ile
destanlaştıran büyük şair Nazım Hikmet’in “Kuvayı
Milliye” şiirinden, her okuduğumda yüreğimi titreten
dizeler bunlar.
Cumhuriyetin 80. Yılında bir okul müdürü ve yardımcısı,
öğrencilerine işte bu destanı okuttuğu için haklarında soruşturma
açıldı!.. Öğretmenlere gönderilen yazıdaki mantığa bakın:
-Nazım Hikmet Ran’a olan büyük sevginizden dolayı “Kuvayı
Milliye” şiirinin ısrarla okunmasına göz yumduğunuz
anlaşılmaktadır…
Milli eğitimi gömmeye yeminli kafa, işledikleri
“cürüm” için öğretmenlerden 29 Ekim’e kadar
savunmalarını istiyor… Hem de 80 yıldır karanlıkta besleyip
büyüttüğü intikamını tam da Cumhuriyet’in kurulduğu günde almanın
keyfini çıkarıyor!..
-Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun!!!
Devam edelim:
Cumhuriyet’in Manisa Valisi, Cumhuriyet yürüyüşünün yapılacağı 26
Ekim Pazar günü, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı’nın yanına
iki de AKP milletvekili alıp cami açılışı yapacağını öğreniyor.
Tesadüfe bakın, açılış tam da Cumhuriyet yürüyüşünün yapılacağı
saate rastlıyor!.. Peki, Cumhuriyetin valisi ne yapıyor?. Müthiş
bir hızla il düzeyinde dağıtılmış olan kutlama kitapçığını iptal
edip yeni bir kitapçık bastırıyor ve Cumhuriyet yürüyüşünü aynı gün
başka bir saate erteliyor!..
-Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun!!!
Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi kurumu Diyanet İşleri Başkanlığı’na
bağlı bir kısım imam, ülkenin saygın bilim adamlarını hem de basın
toplantısı yaparak tehdit ediyor:
-Cenazelerini yıkamayız!..