Zavallı küçük tetikçi, yine şaşırtmadı beni…
Önceki gün yazdığım “Amerikan vatandaşı patronun küçük
tetikçisi” başlıklı yazıma yanıt niteliğinde çiziktirdiği
yazısında, her seferinde olduğu gibi, “devlet
güçlerine” dozu epey yüksek yağcılık, yalakalık yaptıktan
sonra yine Sözcü Gazetesi ve yazarlarına ipe sapa gelmez
iftiralarla saldırmış…
Sonra da lafı iyice dolaştırdıktan sonra bana getirmiş!.. Adımı
vermemiş; halbuki ben onun adını açıkça yazmış, “Cem
Küçük” diyerek saptamalarımı ve sorularımı tek tek
yöneltmiş, “Hodri meydan” çağrısında da
bulunmuştum…
Sorularımın bir tanesine dahi yanıt verme yürekliliğini
gösteremediği gibi, kargaların bile güleceği, en bayağısından
hakaretlere, iftiralara sarılmış… Hem de son derece kolaylıkla
yüzüne çarpılacak yalanlarla… Örneğin, sorduğum, anlattığım
olaylarla ilgili şu karalamaya sığınmış:
-Köşesini FETÖ tarzı kara propagandalarla
doldurmuş!..
Halbuki ben o yazımda da belirtmiştim;
“bu tür kara propaganda yapmak, zavallı insanların
paralarını cebe atmak, bir sümüklü vaizin k.çını yalamak ancak size
ait özel bir yetenek” demiştim!..
Beni, ismimi vermeden tanımlarken “Sözcü’nün ana gazetesine
bile kabul edilmeyen, ikinci sınıf bir yancı paçavrada üç kuruşa
tetikçilik yaptırılan, kalleş karakteri ile bilinen zavallı
tip” diyerek aklınca aşağılamış da!.. KORKUSUZ
Gazetesi, daha önce kalem sallayıp kovulduğu, şimdilerde
tetikçiliğini yaptığı, gerçek tirajını saklayabilmek uğruna balya
balya gazeteleri kapılara bırakan, kamu kurumlarına sokuşturulan
yayın organlarına benzemez aslanım!.. Her satırında emekçi
gazetecilerin alın teri vardır… Benim gazetem, birilerine kapıkulu
olsun diye satılmaz, bayide parasını veren yurttaşlara satılır!..
Senin gibiler böyle şeylerden anlamaz da, hazzetmez de ama
söyleyeyim:
-Bu...