Şöyle bir düşünelim…
Eğer Mustafa Kemal başaramasaydı… Ulusal Kurtuluş
Savaşı, zamanın en büyük devletleri ve onların işbirlikçisi
Padişah Vahdettin, emrindeki Damat Ferit,
Ali Kemal gibi vatan hainleri tarafından yürekten
desteklenen Yunan ordusunun çizmeleri altında ezilseydi ne
olurdu?.. Aslında yanıt son derece basit. Hiç uzatmadan
söyleyeyim:
-Osmanlı, sömürge olur, Türkiye Cumhuriyeti de hayal
olurdu!..
Çünkü Mustafa Kemal yenilseydi, Sevr
Antlaşması kabul edilirdi. Neydi bu antlaşma? 10 Ağustos 1920’de
Paris’in Sevr kasabasında Damat Ferit Paşa Başkanlığı’ndaki Osmanlı
heyetinin 1. Dünya Savaşı’nın galip devletleriyle imzaladığı
“Ölüm Fermanı” idi!..
Aynı sıralarda Mustafa Kemal’in ordusu Anadolu’da bir yandan
padişahın “Hilafet Ordusu” olarak ilan ettiği
Yunan ordusuna, diğer yandan gerici isyanlara karşı kan ve ateş
içinde savaşıyordu…
Yine aynı sıralarda padişahın emriyle, Şeyhülislam
Dürrizade Abdullah’ın imzasıyla Mustafa Kemal ve
arkadaşları için çıkarılan “katli vaciptir”
fetvası ise İngiliz uçakları tarafından Anadolu halkının üzerine
atılıyordu!..
Eğer Sevr Antlaşması Mustafa Kemal tarafından tarihin çöplüğüne
atılmasaydı Türkler, Anadolu’da bir avuç toprakla yetinen bir köle
topluluk haline düşecekti. Yurdun dört bir tarafı İngiliz, Fransız,
İtalyan ve Yunan’ın kurduğu devletçikler tarafından
yutulacaktı.
-Ama Mustafa Kemal başardı!..
–Ulusal Kurtuluş Savaşı, dünyada insanlığa bayrak oldu. Yalnız savaşla...