İkisi üst üste geldi…
Önce Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma
kapsamında Can Dündar’la ilgili “kırmızı Bülten ve iade talebinde”
bulunuldu..
Nobel ödüllerinin belirlenmesinde rol oynayan Oslo Barış
Araştırmaları Enstitüsü aynı sıralarda 2017 ödülleri için kendi
listesini açıkladı; 5 adayın bulunduğu listenin üçüncü sırası
şöyle:
-Can Dündar-Cumhuriyet gazetesi!
Şaşırdığımı itiraf etmeliyim; hakkında çıkarılan “Kırmızı Bülten”
için değil, Nobel Barış Ödülü’ne Can Dündar hangi kriterler göz
önünde bulundurularak aday gösterildi acaba sorusuna yanıt
veremediğim için…
Acaba Ergenekon-Balyoz-Casusluk kumpasları sırasında hem içerdeki
tutsaklar hem de yıllar sonra birileri tarafından genel yayın
yönetmenliğine atanacağı Cumhuriyet Gazetesi aleyhine ipe sapa
gelmez yazılar kaleme aldığı için mi?..
“Mustafa” filmiyle, Kurtuluş Savaşı kahramanı, bu ülkenin kurucusu,
Türk ulusuna çağdaş ve bağımsız bir ülke yaratmak için büyük
devrimlere imza atan Büyük Devrimci Mustafa Kemal Atatürk’ü gözden
düşürmeye yönelik pespaye yalanları gerçekmiş gibi yutturmaya
kalktığı için mi?..
Üstüne oturduğu TRT arşivini tepe tepe kullanıp yaptığı
“belgeseller” gibi, Fetullah Gülen’in de yaşamını epey pahalıya
yapmak isteyip, yapamadığı için mi?..
Yoksa, adını Mustafa Kemal’in koyduğu Cumhuriyet Gazetesini
Aydınlanmacı çizgisinden çıkarıp, birilerin meze etmeye çalıştığı
için mi?..
Asli faali olduğu davadan dolayı, 3 ay hapis yatıp, sonra
“Tutuklandık” diye kitap yazıp, bunun çeşitli dillere çevrilmesini
sağladığı için mi?..
Yoksa, arkadaşlarını arkada bırakıp, Almanya’ya sığındığı, Avrupa
başkentlerinde kitabını imzaladığı, başkanlık saraylarında ödüller
aldığı için mi?..
Oslo Barış Enstitüsü bu kararı vermesinin detaylarını, Can
Dündar’ın insanlığa barış adına nasıl katkı verdiğini inandırıcı
biçimde açıklayacaktır zannımca!..
Cumhuriyet Gazetesi’ne gelince; 17 yıl yazarı olarak çalıştı...