18 Nisan 2013…
Zamanın Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önüne 3
sayfalık bir gizli rapor konuldu… Rapor, devletin en
“hassas” kurumu olarak bilinen Milli İstihbarat
Teşkilatı’na aitti ve gerçekten “bomba” diye
nitelenebilecek gayet vahim bilgi ve uyarıları içeriyordu!..
İçeriği neydi peki bu raporun? Bir kişi ve onun etrafında kümelenen
bakanlar, bürokratlar etkin ve yetkin kişilerle çevrilen dolaplar
anlatılıyordu!.. Kişi, devletin protokolüne kadar tırmanmayı
başarmış, büyük paralara hükmeden, devletin hem de içişleri
bakanına “icap ederse önüne yatarım abicim”
dedirtebilecek denli önemli biriydi:
-Reza Zarrab!..
MİT’in raporunda, bizlerin taa 9 ay sonra, 17/25 Aralık kepazeliği
esnasında öğreneceğimiz rüşvet, yolsuzluk, ABD’nin İran
ambargosunun altın ticareti üzerinden, hileli yollarla delinmesi
gibi birçok dalaverenin neredeyse tamamı yer alıyordu!.. bakın MİT
raporunda özetle neler vardı:
-İran’a yönelik ambargoya rağmen, İranlı şahısların para
transferini gerçekleştirmesi bağlamında, Reza Zarrab’ın yakın
gelecekte ABD tarafından yasaklı kişiler listesine dahil
edilebileceği, Türkiye-ABD ilişkilerinde sorun yaşanabileceği, Ebru
Gündeş evliliği nedeniyle kamuoyunun dikkatini üzerine çeken,
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve İçişleri Bakanı Muammer Güler ile
ilişkisinin ortaya çıkması halinde hükümet aleyhine
kullanılabileceği değerlendirilmektedir…”
Bu kadar açık bu kadar net!.. Üstelik bu bilgi Başbakan’ın önüne
17/25 Aralık’tan tam 9 ay önce konulmuştu. Peki Başbakan ne
yaptı?..
-Dosyayı kapattı!..
Kılıçdaroğlu, yapılanları tek tek anlattıktan sonra ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ç...