Atatürk’ün kurduğu ve ilk genel başkanı olduğu, Türkiye
Cumhuriyeti’nin kurucu partisi CHP’de kayıkçı kavgası tüm
haşmetiyle sürüyor sayın seyirciler!..
-24 Haziran seçimlerinin büyük başarısını paylaşamayan iki
yiğit çıktı meydane, ikisi de birbirinden
merdane!..
Birisi, 8 yılda 9 seçim kaybetmiş, partiyi
ideolojisiyle en ufak ilgisi bulunmayan sağcı, dinci, etnikçi,
liberal kafalarla doldurmuş, parti içi demokrasi diyerek adeta
diktatörlüğünü ilan etmiş, ancak bir türlü lider olamamış genel
başkan Kemal Bey…
Diğeri, miting meydanlarını doldurmanın liderlik için yeterli
olduğu sanısına kapılmış, seçim gecesi sırra kadem basmış, neler
olduğunu bir türlü açıklayamamış, verdiği röportajlarla kendini
iyice batırmış, “hazırcevap” olmayı entelektüel olmakla eş tutan,
623 imzayı bulup rakibini devirmek için delege kapısı aşındıran
Muharrem Bey…
-Kısacası utanç verici
bir kayıkçı kavgası izliyoruz!..
Muharrem Bey’in sağ
kolu titrini göğsünde bir nişane gibi taşıyan Bilecik Milletvekili
Yaşar Tüzün, dün övünerek 3 günde 526 imza
topladıklarını, hafta sonuna kadar gerekli olan 623 delegeye
ulaşacaklarını açıkladı…
Kemal Bey’in sağ ve sol kolları Bülent Tezcan,
Tuncay Özkan ve diğer kollar ise İnce yanlılarını
yalanlayarak “120 delegeyi zor buldular”
açıklaması yaptılar!..
-Şu zavallılığa bakar mısınız!..
Diyelim ki 623
delegeyi buldular, kurultaya gidildi, ne olacak peki, ne
değişecek?.. Muharrem Bey, Kemal Bey’den farklı ne yapacak? Neler
yapacağına ilişkin ne biliyoruz?.. Bilen varsa lütfen parmak
kaldırsın!.. Bu yazıyı okuduktan sonra bana küfür kıyamet
saldıracak olan CHP’li arkadaşlar da oturup, şapkasını önüne koyup
birazcık olsun düşünsün…
-Kemal Bey ile Mu...