Özellikle Demokrat Parti’nin son yıllarında cezaevleri gazetecilerin adeta ikinci adresi haline gelmişti! İçeri atılan yazarların köşesinin ya da sansürlenen haberlerinin yer aldığı birinci sayfaların boş bırakılması da o tarihlerde başlamıştı!
Gazeteciler, yazarlar ve aydınların İstanbul’da en çok tıkıldığı hapishane Sultanahmet Cezaevi’ydi; kısa süre sonra o cezaevi şu isimle anılmaya başlandı:
–İstanbul Hilton!