17 Mayıs 2006… Danıştay suikastından yalnızca 3 saat sonra…
Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, kameraların
önüne geçti ve herkesi derin bir şaşkınlığa düşüren şu açıklamayı
yaptı:
-Bekleyin ve hazırlıklı olun. Sürprizlere şaşıracaksınız.
Gladio tipi bir yapılanma var!..
Namuslu kalemler,
“ne tezgahlanıyor” sorusuna yanıt ararken, bu kez
Başbakan hem de daha açık bir şekilde, “bu iş başörtüsüyle
ilgili değil. Susurluk, Küre, Sauna (çeteleri) bağlantıları var.
Saldırı iktidarımıza yönelik” açıklaması yaptı…
İşte tam o sıralarda başbakan yardımcısı ve Terörle Mücadele Yüksek
Kurulu Başkanı Abdullah Gül, Emniyet ve MİT
yöneticileriyle bir toplantı yaptı. Burada Gül’ün önüne bir şema
kondu ve ve akılları zorlayacak bir hikaye anlatıldı. Bu tarihten 2
yıl sonra, 4 Temmuz 2008’de Radikal Gazetesi’nde anlatılacağı gibi,
Gül şu açık talimatı verdi:
-Bana bir savcı bulun. Anlattıklarınızı delillendirip
savcıya anlatın, hepsini yakalasın ve yargılasın…
İşte,
Ergenekon, Balyoz ve diğer alçakça tertipler böyle başladı!.. uzun
yıllar sonra yanında çalıştığı kişiye güzellemeler içeren kitabında
Ahmet Sever, “Gül olmasaydı operasyon
başarılamazdı” diyecekti!…
-Bulunan savcı Zekeriya Öz’dü!..
-Zekeriya Öz, El Kaide soruşturması sırasında CIA ekibiyle yaptığı görüşmeler sonra Ergenekon savcılığına getirildi…
Zekeriya Öz kimdi peki?.. Göreve 1994 ya da 95 yılında Çine’de başladığı biliniyor… Sanılıyor da diyebilirim çünkü, Zekeriya Öz’ün göreviyle ilgili sorulara Adalet Bakanlığı yetkilileri hep,