Ertuğrul Özkök, dün köşesinde “FETÖ savcısı” Ferhat Sarıkaya ile ilgili kaleme aldığı yazısında “13 yıl sonra öğrenip dehşete düştüğü kumpası, uygulanan iğrenç yöntemleri” anlatmış… Üşenmedim, bulup saydım; tee 2005’ten bu güne yalnızca ben tam 9 yazı yazmışım o iğrenç kumpasla, Sarıkaya ve FETÖ ile ilgili, görememiş demek ki! TV’lerdeki tartışmaları da izlememiş!.. Bir de başka gazetelerdeki arkadaşlarının, siyasetçilerin yazdıklarını, söylediklerini önlerine koyup düşünme çağrısı yapmış Özkök… Gerekçesi çok ilginç:
-Biz milletçe 11 yıl nasıl uyuduk veya nasıl uyutulduk!..
Çok haklı! uyuyanlar, uyutanlar, uyutulanlar o gün yazdıklarını çıkarıp ortaya koymalı; koymalı ki, kimlerin hangi iğrençliklere meze olduğu, kimlerin savaştığı, kimlerin arka kapıdan sıvıştığı ortaya çıksın!.. Haa bu arada eşi Tansu Hanım’ı da yürekten kutluyorum; tümünden yürekli çıktığı için!.. Ben kendi hesabıma 2016 yılında yayınlanan, tüm süreci anlattığım yazımla katılıyorum kampanyaya (kumpanya mı demeliydim acaba!)
-Bakalım kaç yiğit çıkacak er meydanına, göreceğiz!..
Fethullah Gülen’in “kahraman” payesi ile onurlandırdığı, nice yaşamları söndürmüş, elleri kan içinde bir Cemaat savcısı… Ergenekon ve Balyoz kumpaslarının öncüsü olarak tarihe geçen Van 100. Yıl Üniversitesi ve Şemdinli operasyonlarının ön planındaki “en cevval piyonu!..”
İşte bu “kahraman” savcı, tam 11 yıl sonra, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından “vicdanen rahatsız” olduğunu söyleyerek itirafçı oldu… Halen Ankara Cumhuriyet Savcısı olduğundan itiraflarını da birlikte çalıştığı me...