Bu noktaya durup dururken gelinmedi…
Öncelikle “Af konusu” ortalığı bir hayli gerdikten
sonra bir süre için gündemden ötelenmişti!.. Ardından
“Emeklilikte yaşa takılanlar” meselesinde de görüş
ayrılığı ortaya çıktı… MHP, sorunun çözülmesinden yana tavır
alırken, AKP’li Cumhurbaşkanı, yasanın çıkarılmasını şu anlaşılması
zor gerekçe ile ve de şiddetle eleştirdi:
-Bunun için 750 milyar TL gerekiyor; milletimizi bu yükün
altına sokamayız. 38 yaşında emekli olacak, gidip başka işte
çalışacak…
750 milyar TL’yi kimin hesapladığını, kimin
38 yaşında emekli olacağını, ardından TÜİK rakamlarıyla 4 milyona
yakın işsizin arasından sıyrılıp iş bulacağını kimse anlayamadı
tabii!.. Haa, bu arada Cumhurbaşkanı da 46 yaşında emekli olmuştu,
bir yere not edin lütfen!..
Danıştay 8. Dairesi’nin 1933’ten bu yana okullarımızda
çocuklarımızın söylediği, ancak 2013 yılında bu iktidar eliyle
“çözüm süreci” nedeniyle birilerine hoş görünmek
hevesiyle yasakladığı “Andımız” hakkında iptal kararı vermesiyle
ortalık karıştı…
İptal kararı, af konusunun da tekrar gündeme gelmesiyle aynı zamana
rastlamıştı.. İşte bu iki uzlaşılamaz konu ipleri kopardı!.. Önce
Erdoğan affı “içerideki 50 bin uyuşturucu
suçlusunu salıvermek” anlamına geldiğini söyledi… MHP
lideri Bahçeli buna çok sert karşılık verdi…
-Ancak karşılıklı “nezaketsizliği” zirveye taşıyan Andımız
tartışması oldu!..
MHP, daha üç, beş gün önce papaz Brunson’un bırakılmasını “yargı bağımsızlığı” gerekçesiyle alkışlayan zevatın, Danıştay kararını neredeyse “hainlik” mertebesinde eleştirmesini şu sözlerle mahkum etti: