“Yeni Türkiye” nin en başta gelen özelliği nedir diye bir soru
sorulsa ne yanıt verirdiniz?.. Benim yanıtım şu olurdu:
-Algı operasyonu!..
Bu konuda ne denli başarılı
olduklarına dair yığınla konu sayabilirim… Pekii, bu “algı
metodunu” yıllar içinde en çok kullandıkları ve başarılı
oldukları alan hangisiydi diye sorsam?.. Onu da söyleyeyim:
-İtibar suikastları!..
Hayatlarını hem de
aileleriyle birlikte mahvettikleri, lime lime ettikleri, onulmaz
hastalıklara, intihara sürükledikleri namuslu, şerefli insanların
iç paralayan öyküleri köşe yazılarına, kitaplara, TV programlarına,
belgesellere yüzlerce kez konu oldu!..
Demem o ki; yeni Türkiye’de algı yoluyla, olmadı mahkeme yoluyla,
kumpas yoluyla, kampanya yoluyla hedefinize ulaşmak artık çok
kolay; ne demiş atalarımız:
-Çamur at izi kalsın!..
Size biri çok eski,
diğeri günümüzden iki örnek vermek istiyorum; bakın bu ülkede
insanların itibarıyla, kariyeriyle, geleceğiyle oynamak ne denli
kolay, ne kadar ucuz!.. İlk örneğimiz 13 yıl öncesine dayanıyor;
Ergenekon-Balyoz-Casusluk gibi insan haysiyetine
aykırı, yüzlerce insanın geleceğiyle oynanan, Türk ordusunu
çökerten aşağılık kumpaslardan bile 3 yıl öncesine, 2005 yılına
gidiyoruz… Özelliği ne bu tarihin peki?
-İlerideki büyük kumpaslar için “test etme olayı”
olması!..
Şemdinli’de Umut Kitabevi bombalandı, 1 kişi yaşamını yitirdi. Özel Yetkili Savcı Ferhat Sarıkaya, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt ve 39 yüksek rütbeli subayı da içine alacak şekilde bir iddianame hazırladı.
Saldırının astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz tarafından bir PKK itirafçısına yaptırıldığı öne sürüldü ve iki astsubay 39’ar yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak asıl “büyük balı...